Sarıçam Kaymakamı Ali Murat Kayhan, 2013 yılından bu yana sığınmacılara hizmet veren merkezde, 50 dönümü sera, bir kısmı zeytinlik olan 400 dönüm alanda tarımsal üretim yapıldığını söyledi. Kayhan “Sığınmacılar, artık domates, salatalık ve patlıcanın yanında istiridye mantarı bile üretebiliyor” dedi.
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Yüreğir Ziraat Odası Genel Sekreteri Hülya Taşkın, Yüreğir Ziraat Odası’nda görevli Ziraat mühendisleri Sezgi İrkin, Şemsigül Aybaba ve Nurgül Karadoğan ile birlikte Sarıçam Kaymakamı Ali Murat Kayhan’ı Suriyeli sığınmacıların kaldığı kampta ziyaret etti.
Kaymakam Ali Murat Kayhan, konaklama merkezinin Suriyeli sığınmacılar için oluşturulan ilk barınma yeri olduğunu bildirdi. Önce Çadırkent olarak bilinen yerde, 2 bin 250 çadırda 10 bin 700 kişinin kaldığını anlatan Kayhan, buranın 2015’te konteynır kente dönüştürüldüğünü bugün itibarı ile 6 bin 136 konteynırda 30 bin 600 kişinin barındığını kaydetti. Konaklama merkezinde, her türlü sosyal ve kültürel aktivite yapılabilecek alanlar, eğitim için kurslar ile sığınmacıların üretim yapabileceği açık ve kapalı alanların mevcut olduğunu anlatan Kaymakam Kayhan, “Merkezde, seralar, konfeksiyon ile biçki dikiş atölyeleri, alışveriş için marketler, sağlık tesisleri, poliklinikler, acil sağlık üniteleri, anaokulu, okul öncesi eğitim ile sosyal kültürel merkezler var. Dar bir alanda çok yoğun bir nüfus yaşamak zorunda olduğu için bu yerler hep birbirlerine entegre halde” diye konuştu.
400 dönümde tarımsal üretim
Konaklama merkezinde, sığınmacıların ibadetlerini yapabilecekleri 6 cami bulunduğunu hatırlatan Kaymakam Ali Murat Kayhan, şöyle devam etti: “Burada barınanları, hem vakitlerini değerlendirmek, hem mesleki uğraş sahibi yapmak, hem de üretici hale getirmek için tarımsal faaliyetlere özendirdik. Adana bir tarım şehri, bitki örtüsü, toprak yapısı ve su kaynakları çok müsait. Burada en iyi yapılacak uğraşının tarım olduğunu gözlemledik. Şu anda yaklaşık 200 dönüm alanda, 50 dönüm de kapalı alan var sera olarak. Toplamda zeytinliklerle beraber 400 dönümlük bir alanda tarımsal faaliyetlerde bulunuyoruz. 10’a yakın ziraat mühendisi ve teknisyen bizimle birlikte çalışıyor. Bunların bir kısmı kendi bünyemizde, bir kısmı Halk Eğitim, Milli Eğitim ve Tarım Müdürlüğü’nden. Burada bir birliktelik sonucu yapılan uygulamalar var. Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü ve biz buradaki konaklama merkezi yönetimi işbirliği halinde projeleri yürütüyoruz.”
Yetiştirilen ürünler sığınmacılara dağıtılıyor
Sığınmacıları tarımsal faaliyetlere yönlendirerek bu alanda çok verimli üretimler gerçekleştirdiklerini anlatan Kayhan, seralarda domates, patlıcan ve salatalık yetiştirdiklerini bildirdi. Salatalık hasadının devam ettiğini, domateste ise hasat zamanının yaklaştığına vurgu yapan Kayhan, “Çok verimli ve kıymetli bir ürün olan İstiridye mantarı da üretiyoruz. Yaklaşık 1000 metrekarede 10’ar tane 100’er metrekarelik kapalı alanda üretim yapıyoruz. Yüksek düzeyde ürün elde ediyoruz. Buraların hepsinde Suriyeli sığınmacılar çalışıyor. İş gücü açısından tamamen onlardan faydalanıyoruz. Seranın imalatında da onlardan faydalandık. Ekim, dikim, ilaçlama, budama ve hasat işlemlerinin tamamında onları istihdam ediyoruz. Zaten ürünleri satmıyoruz buradaki, çalışanlara ve barınanlara periyodik olarak çeşitli miktarlarda dağıtıyoruz” diye konuştu.
Kalifiye eleman yetiştiriliyor
2014 yılında 2000 metrekare ile başlanan seracılıkta, şu ana kadar 2 bin 500 ton civarında ürün elde edildiğini ifade eden Kayhan, şöyle devam etti: “Sığınmacılar bu şekilde mesleki beceri kazandı. Bunlara kurs veriyoruz, teorik ve pratik olarak uygulamalı sonra da sertifika alıyorlar Halk Eğitim’den dolayısıyla uzman seracı, uzman tarım işçisi pozisyonuna geliyorlar. Bir serada A’dan Z’ye her şeyi yapabilecek nitelikte kalifiye elemanlar yetiştirmeye çalıştık. Yarın memleketlerine döndüklerinde faydası olur. Seracılıkta uzmanlaşan kişi açık tarımı çok rahatlıkla yapabilir. Yeşil sebze ve meyve tüketimini artırarak sığınmacıların daha sağlıklı ve daha fazla miktarda yiyecek tüketmelerine imkan sağladık. Burada çok denemeler yaptık, serada karpuz kavun yetiştirdik. Bunları çok ekonomik anlamda yapmadık ama onu da öğretip göstermek istedik. Geçen sene ocak şubat aylarında biz kavun karpuz yetiştirdik, çok kaliteli oldu. Çok geniş alanda yapmadık sadece görsünler öğrensinler diye uygulamalı yaptık. Gül üretimi yaptık, çiçek üretimi yaptık daha çok çeşitli şeyleri göstermeye, öğretmeye çalıştık. Nar ektik, 3 yaşında narlar var, 40 dönüm zeytinimiz var. Burada tüketilmesi gereken ürünleri üretiyoruz.”
Konaklama merkezinde kalan Suriyeli sığınmacılara devletin kişi başı 100 TL verdiğini kaydeden Kaynak, tüm beslenme, ısınma, su ile elektrik ihtiyaçlarının da karşılandığını anlattı. Kaynak, Türkiye genelinde 3,5 milyon sığınmacının bulunduğunu hatırlatarak, kampta kalan insanların büyük kısmını yaşlı ve çocukların oluşturduğunu dile getirdi. Kaynak, 21 metrekarelik konteynırlarda 4-5 kişinin barındığını dile getirerek, “İş bulanlar kamptan kendi istekleri ile ayrılabiliyor. Burada ayrıca 24 saat sağlık hizmeti, sıcak su mevcut. Herkes artık kendini çevirecek bir düzen oluşturmuş” dedi.
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan ise çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları anlatarak, çalışmalarından bahsetti. Doğan, şehre sebze- meyve kalıntı analiz laboratuvarı kurmak istediklerini bu yönde çalışmalar yaptıklarını da bildirdi. Kaymakan Kayhan, Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan ile beraberindekilere domates, salatalık, patlıcan ve mantar üretimlerinin yapıldığı seraları gezdirdi.