Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Özel Harekat Daire Başkanlığı Eğitim Tesislerine 15 Temmuz 2016'da yapılan saldırıda şehit olan 27 yaşındaki Sevda Güngör'ün babası Mehmet ve annesi Nural Güngör, her gün kızlarının mezarını ziyaret ediyor.
En küçük çocuklarını kaybetmenin acısını "tarifsiz" olarak niteleyen anne ve baba, geriye kalan fotoğraflar ve görüntülerle kızlarını yad ediyor.
Anne Nural Güngör, kızının şehit düşmesinin ardından kendileri destek olan devlete ve vatandaşlara teşekkür etti.
Kızının hayalleri olduğunu anlatan Güngör, "Herkes ettiğini çeksin. Yapanlar cezasız kalmasın. Kızımın hayalleri yarım kaldı." dedi.
Sevda'nın fotoğraflarını yastıklara bastırdıklarını anlatan gözü yaşlı anne Güngör, evlat acısının anlatılamaz olduğunu ifade etti.
Güngör, kızını çok özlediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her gün kızımın mezarına gidiyoruz. Kızım 'Anne bol bol Yasin ve Fetih suresi okuyun' derdi. Biz de her gün okuyoruz. Hiçbir iş yapmıyoruz. Bakkal dükkanını kapattık, her işi bıraktık. Günümüz kızımla geçiyor. Onunla yatıp onunla kalkıyoruz. Kızımın mezarı burada diye herhangi bir yere gitmek istemiyoruz. Mezarı burada olduğu için mezarını görmeyince aklımız burada kalıyor. Mezarına vardığım zaman dayanamıyorum, ağlıyorum. Bol bol dua ediyorum. Ana baba her şeyi unutur ama evladını unutmaz."
Kızının fotoğraflarıyla teselli bulmaya çalıştığını aktaran Güngör, "Kızımın öldüğünü kabullenemiyorum. 'Öldü' dedikleri zaman insanlarla tartışıyorum. Yakıştıramıyorum ölümü ona çünkü yakışmıyor. Hala sanki Ankara'daymış gibi hissediyorum. Fotoğrafı var çantamda, Ankara'ya İstanbul'a nereye gidersem gideyim yanımda taşıyorum." dedi.
Sevda'nın ilk bombalamada şehit düştüğünü anımsatan Güngör, şöyle konuştu:
"En çok zoruma giden ise bombalamanın ardından emri verenin 'Elinize sağlık' demesi. İnsan olan bunu demez. Onu diyen adamı benim elime verseler param parça ederim. En çok üzüldüğüm içimizdekilerin bunu yapması. Çok içim yandı. Kendi vergimizle alınan silahlarla kendi çocuklarımız öldü. Bu çocukların suçu ne kardeşim. Bu çocuklar çalışmaktan başka oraya buraya koşmaktan başka ne yaptı?"
"Acımız ilk günkü gibi taze"
Baba Mehmet Güngör ise kızıyla en son 15 Temmuz günü cuma namazı öncesi konuştuğunu bildirerek, "Pazar ya da pazartesi yanına gidecektim ama kısmet olmadı." diye gözyaşı döktü.
Kızının kaybetmenin acısının ilk günkü tazeliğini koruduğunu dile getiren baba Güngör, şunları kaydetti:
"Acımız ilk günkü gibi taze, bir sene önceki haliyle bugünkü hali arasında hiç fark yok. Acımız boğazımızda düğümleniyor. Unutamıyoruz. Kızım fotoğraf çektirmeye çok meraklıydı. Fotoğraflarını görünce gelecekmiş gibi hissediyoruz. Bakıp bakıp avunuyoruz. Kızımın hatırası yaşasın diye, belki bir kuş kurt bir yudum su içer hayır hasenat olur diye çeşme yaptırdık. Çeşmeye fotoğrafını da koyduk. Oradan biri su içtiği zaman biz içmiş gibi oluyoruz. Sanki kızımın yüreği soğumuş gibi oluyor. Yatıp kalkıp namaz kılıyoruz, kızıma dua ediyoruz. Bizim başka işimiz yok. Her gün bir sabah bir akşam mezarına gidiyoruz. Çiçeklerini her gün suluyoruz. Kızımla iş konusunda, arkadaşlık konusunda, dertleri konusunda arkadaş gibi konuşurduk." AA