Uğur Mumcu Ne Zaman Öldü - Çözülemeyen Suikast

Uğur Mumcu Suikastının Ardından Tam 31 Yıl Geçti!

“Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insan demektir. Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir. Bunun için de gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur. Sır saklayan, haber ve bilgi kaynağını gizlemesini bilen, gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir.”
- Uğur Mumcu, 31 Mayıs 1992 Milliyet 

Uğur Mumcu Suikastının Ardından Tam 31 Yıl Geçti!

UĞUR MUMCU NE ZAMAN ÖLDÜ?

Takvim yaprakları 24 Ocak 1993 Pazar gününü gösterdiğinde, tüm Türkiye gözlerini korkunç bir cinayete gözlerini açıyordu. Ülkemizin en önemli araştırmacı gazetecisi Uğur Mumcu, karlı bir pazar sabahı evinin önündeki aracına konulan C-4 tipi plastik bir bombayla suikasta uğrayarak yaşamını kaybetti. Bugün bombalı suikastın üzerinden tam 31 yıl geçti, ancak Mumcu cinayeti tam anlamıyla aydınlatılamadı.

Cinayetin   ilk gününden itibaren dönemin başbakanından içişleri bakanına kadar “devletin namus borcudur, çözeceğiz” demelerine karşın, cinayetin sır perdesi hala aralanamadı. Ülkemizin yetiştirdiği en önemli araştırmacı gazeteciliğin örneklerini, belgeleriyle, bilgileriyle ortaya koyan Uğur Mumcu, katledilmeden tehditler alıyor ve kendisine yönelik bir suikast olabileceğini yakın çevresine de anlatıyordu. Tüm bunlara karşın, Uğur Mumcu’ya bir koruma verilmedi ve Uğur Mumcu, karlı bir pazar sabahı Ankara Çankaya’da Karlı Sokak’taki evinin önündeki arabasına konulan bombayla öldürüldü.


Mumcu, katledilmeden hemen önce 8 Ocak 1993 tarihli 

Cumhuriyet

 gazetesindeki "Ültimatom" başlıklı yazısında ise yakında yayımlayacağı kitabında istihbarat örgütleri ile Kürt milliyetçileri arasındaki bağlantıları açıklayacağını yazdı. Ağabeyi ve İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ceyhun Mumcu, suikasttan önce Uğur Mumcu'nun İsrail elçisiyle görüşme yaptığını basına gönderdiği açıklamada yazmıştı. Mumcu, uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetmeden önce polis-mafya-siyaset ağının derin boyutlarını araştırmaktaydı.

Ülkemizi derinden sarsan suikasta ilişkin ilk yargılamalar, Mumcu'nun ölümünden 7 yıl sonra başladı. Mumcu suikastı ile Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok cinayetlerini de kapsayan davanın adı "Umut" oldu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava, cinayetlerin ardındaki sırrı tam olarak ortadan kaldıramadı.


 

UMUT DAVASI

Umut Operasyonu 17 Ocak 2000’de İstanbul Beykoz’da Hizbullah Evi’ne yapılan bir baskınla başladı. Bu operasyon, bağlantılı olduğu düşünülen birçok siyasi cinayeti çözmek amacıyla “Uğur Mumcu Uzun Takip” olarak adlandırıldı. Baskında ele geçirilen belgeler ve disketler sayesinde Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı’nın da aralarında bulunduğu 22 faili meçhul cinayete dair önemli bilgiler ortaya çıktı. Operasyon, Yusuf Karakuş ve Abdulhamit Çelik’in yakalanmasıyla derinleşti ve sonrasında Ferhan Özmen ve Necdet Yüksel gibi kilit isimlerin tutuklanmasıyla önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Savcı Hamza Keleş, 17 sanıklı ve 9’u için idam talep edilen bir dava açtı. Keleş, sanıkların yasadışı Tevhit-Selam ve Kudüs örgütleriyle bağlantılı olduğunu ve İran gizli servislerin yardımıyla cinayetler işlediğini iddia etti.




 

UĞUR MUMCU KİMDİR?

22 Ağustos 1942'de, Tapu Kadastro memuru Hakkı Şinasi ile Nadire Mumcu'nun dört çocuğundan biri olarak Kırşehir'de dünyaya gelen Mumcu, ailesinin Ankara'ya taşınması üzerine ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1965'te mezun olan Mumcu, öğrencilik yıllarında Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "Türk Sosyalizmi" makalesiyle "Yunus Nadi Ödülü"nü aldı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Kürsüsü Profesörü Tahsin Bekir Balta'nın asistanlığını yapan Mumcu, Milliyet gazetesinde incelemeler kaleme aldı. Mumcu, 12 Mart 1971 dönemindeki bir yazısında kullandığı "ordu uyanık olmalı" sözleriyle, "orduya hakaret etmek" ve "sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmak" suçunu işlediği iddiasıyla gözaltına alındı. Güldal Homan ile 19 Temmuz 1976'da evlenen Mumcu'nun bir oğlu (Özgür) ve bir kızı (Özge) oldu.

 

Etiketler:
Uğur Mumcu

DİĞER HABERLER