UĞUR MUMCU NE ZAMAN ÖLDÜ?
Takvim
yaprakları 24 Ocak 1993 Pazar gününü gösterdiğinde, tüm Türkiye gözlerini
korkunç bir cinayete gözlerini açıyordu. Ülkemizin en önemli araştırmacı
gazetecisi Uğur Mumcu, karlı bir pazar sabahı evinin önündeki aracına konulan
C-4 tipi plastik bir bombayla suikasta uğrayarak yaşamını kaybetti. Bugün
bombalı suikastın üzerinden tam 31 yıl geçti, ancak Mumcu cinayeti tam
anlamıyla aydınlatılamadı.
Cinayetin ilk gününden itibaren dönemin
başbakanından içişleri bakanına kadar “devletin namus borcudur, çözeceğiz”
demelerine karşın, cinayetin sır perdesi hala aralanamadı. Ülkemizin
yetiştirdiği en önemli araştırmacı gazeteciliğin örneklerini, belgeleriyle,
bilgileriyle ortaya koyan Uğur Mumcu, katledilmeden tehditler alıyor ve
kendisine yönelik bir suikast olabileceğini yakın çevresine de anlatıyordu. Tüm
bunlara karşın, Uğur Mumcu’ya bir koruma verilmedi ve Uğur Mumcu, karlı bir
pazar sabahı Ankara Çankaya’da Karlı Sokak’taki evinin önündeki arabasına
konulan bombayla öldürüldü.
Mumcu,
katledilmeden hemen önce 8 Ocak 1993 tarihli
Cumhuriyet
gazetesindeki
"Ültimatom" başlıklı yazısında ise yakında yayımlayacağı kitabında
istihbarat örgütleri ile Kürt milliyetçileri arasındaki bağlantıları
açıklayacağını yazdı. Ağabeyi ve İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ceyhun
Mumcu, suikasttan önce Uğur Mumcu'nun İsrail elçisiyle görüşme yaptığını basına
gönderdiği açıklamada yazmıştı. Mumcu, uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını
kaybetmeden önce polis-mafya-siyaset ağının derin boyutlarını araştırmaktaydı.
Ülkemizi
derinden sarsan suikasta ilişkin ilk yargılamalar, Mumcu'nun ölümünden 7 yıl
sonra başladı. Mumcu suikastı ile Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr.
Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok cinayetlerini de kapsayan davanın adı
"Umut" oldu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava,
cinayetlerin ardındaki sırrı tam olarak ortadan kaldıramadı.
UMUT
DAVASI
Umut
Operasyonu 17 Ocak 2000’de İstanbul Beykoz’da Hizbullah Evi’ne yapılan bir
baskınla başladı. Bu operasyon, bağlantılı olduğu düşünülen birçok siyasi
cinayeti çözmek amacıyla “Uğur Mumcu Uzun Takip” olarak adlandırıldı. Baskında
ele geçirilen belgeler ve disketler sayesinde Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer
Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı’nın da aralarında bulunduğu 22 faili meçhul
cinayete dair önemli bilgiler ortaya çıktı. Operasyon, Yusuf Karakuş ve
Abdulhamit Çelik’in yakalanmasıyla derinleşti ve sonrasında Ferhan Özmen ve
Necdet Yüksel gibi kilit isimlerin tutuklanmasıyla önemli bir dönüm noktasına
ulaştı. Savcı Hamza Keleş, 17 sanıklı ve 9’u için idam talep edilen bir dava
açtı. Keleş, sanıkların yasadışı Tevhit-Selam ve Kudüs örgütleriyle bağlantılı
olduğunu ve İran gizli servislerin yardımıyla cinayetler işlediğini iddia etti.
UĞUR
MUMCU KİMDİR?
22
Ağustos 1942'de, Tapu Kadastro memuru Hakkı Şinasi ile Nadire Mumcu'nun dört
çocuğundan biri olarak Kırşehir'de dünyaya gelen Mumcu, ailesinin Ankara'ya
taşınması üzerine ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Ankara Üniversitesi
Hukuk Fakültesinden 1965'te mezun olan Mumcu, öğrencilik yıllarında Cumhuriyet
gazetesinde yayımlanan "Türk Sosyalizmi" makalesiyle "Yunus Nadi
Ödülü"nü aldı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Kürsüsü
Profesörü Tahsin Bekir Balta'nın asistanlığını yapan Mumcu, Milliyet gazetesinde
incelemeler kaleme aldı. Mumcu, 12 Mart 1971 dönemindeki bir yazısında
kullandığı "ordu uyanık olmalı" sözleriyle, "orduya hakaret
etmek" ve "sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde
tahakkümünü kurmak" suçunu işlediği iddiasıyla gözaltına alındı. Güldal
Homan ile 19 Temmuz 1976'da evlenen Mumcu'nun bir oğlu (Özgür) ve bir kızı
(Özge) oldu.
Etiketler:
Uğur Mumcu