DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay
Hatimoğulları Oruç'un liderliğinde yapılan açıklama, Van'da siyasi gerilimi
artıran bir etki yarattı. Özellikle seçim sürecinde DEM Parti'nin Büyükşehir
Belediye Başkan adayı Abdullah Zeydan'ın mazbatasının ikinci sıradaki adaya
verilmesi kararı, parti içinde ve Van'da genel olarak büyük bir tepkiyle
karşılandı.
DEM Parti'nin açıklamalarında vurguladığı gibi, seçim sonuçlarının
kabul edilmemesi ve halk iradesine sahip çıkılması talebi, Van'daki siyasiatmosferi daha da gerilimli hale getirdi. Parti yetkilileri, halkın iradesini
hiç kimsenin engelleyemeyeceğini savunarak, bu duruşun demokrasinin temel
prensiplerine uygun olduğunu ifade etti. Ancak, yapılan açıklamaların ardından
grup halinde yürüyüşe geçenlerin terör örgütü lehine sloganlar atması ve
polisle karşı karşıya gelmesi, olayların kontrolsüz bir şekilde ilerlemesine neden
oldu.
Polis müdahalesi sonrasında yaşanan ara sokak çatışmaları,
göstericilerin dağılmaması ve hatta polise taş atmasıyla daha da karmaşık bir
hal aldı. Güvenlik güçlerinin tazyikli su ve biber gazı kullanmasıyla
çatışmaların kontrol altına alınmaya çalışılması, Van'da siyasi gerginliğin ve
toplumsal huzursuzluğun artmasına yol açtı.
Bu
olaylar, DEM Parti'nin Van'daki güçlü duruşunu ve siyasi etkisini göstermesinin
yanı sıra, seçim sonuçlarının tartışmalı olduğu ve halk arasında büyük bir
memnuniyetsizliğin bulunduğu bir döneme işaret ediyor. Ayrıca, yerel siyasetin
ulusal siyasi dinamiklerle nasıl etkileşim halinde olduğunu da gözler önüne
seriyor.