Sektöre yatırım yaparak önce yılan balığına ilişkin
kurduğu tesis ile ihracata başlayan Damar, gelen talepler üzerine tatlı su
kaynaklarından temin edilen "Astacus Leptodactylus" cinsi kerevit
ticaretine yöneldi.
Ülkenin iç bölgelerindeki göllerdeki balıkçı
kooperatiflerden elde edilen, tatlı su ıstakozu olarak da bilinen kerevitler,
Damar'ın kurduğu tesisteki havuzlarda dinlendirildikten sonra işleme, seçme, boylama,
haşlama, paketleme, dere otu sosuyla pastörizasyon ve soğutma işlemlerinden
geçiriliyor.
Tesiste çoğunluğu kadın olan işçiler tarafından işlenen
kerevitler, sade ve soslu paketlenmiş olarak 15 ülkeye ihraç ediliyor.
"Kerevitleri canlı ya da işlenmiş olarak ihraç
ediyoruz"
Mehmet Damar, AA muhabirine, hobi olarak başladığı tatlı
su avcılığının ardından ticarete yönelerek özellikle tedariki zor ve işlemesi
zor yılan balığı, mavi yengeç, kerevit gibi ürünleri işlediğini söyledi.
Kerevit için müşteri potansiyelinin oldukça yüksek
olduğuna dikkati çeken Damar, "Kerevitleri canlı ya da işlenmiş olarak
ihraç ediyoruz. Kereviti dereotu soslu ve sade olarak tesisimizde işliyoruz.
Avrupa Birliği ülkeleri, ABD, Uzak Doğu ülkeleri ve İsrail'e ihraç ediyoruz. Bu
yıl yapacağımız 150 ton kerevit ihracatından ekonomiye 1 milyon dolar civarında
katkı sağlamayı amaçlıyoruz." dedi.
İç pazarda da kerevitin son zamanlarda ilgi görmeye
başladığına anlatan Damar, "İç pazara sossuz, sade şekliyle sunuyoruz.
Özellikle şefler, kendi reçeteleri ile işleyip müşterilerine bu ürünü sunuyor.
Kerevitteki en büyük problemimiz doğaya bağlı olmamız. Avcılık ürünü olduğu
için ne kadar tutulursa o kadar ihraç etme şansımız oluyor. Kereviti kendimiz
yetiştirmek için Adana'da 85 dönüm arazi üzerine çiftlik kuruyoruz. Bu
çiftlikle avcılık sezonunun bittiği ekim sonunda bile kerevit yetiştirip yurt
dışına göndereceğiz. Böylece ihracat rakamlarımızı ikiye katlamayı
hedefliyoruz." diye konuştu.
Etiketler:
#kerevit #antalya #girişim