Ramazan ayı boyunca tutulan oruçla birlikte vücudun öğün ve
saat düzeni, tüketilen besin miktarı ve çeşitliliğinin fazlasıyla değiştiği
vurgulanarak, bayram ziyaretlerinde vücudun henüz rutin düzenine geçemeden fazla
porsiyon ve yüksek yağ-şeker içeren ikramların risk oluşturabileceği ifade
edildi.
Bir ay boyunca oruç tutmanın ardından beslenme düzenine
yavaşça dönülmesi gerektiğine dikkat çekilerek, bayramda ise ziyaretlerin ve
beslenme aralıklarının daha sıklaştığına işaret edildi. Aç kalmaya alışan bedenlerde
glikoz hassasiyetinin artabileceği ve vücudun besin alımına daha hassas
tepkiler verebileceği belirtildi. Bu durumun ani kan şekeri yükselmelerine ve
daha fazla besin alımına neden olabileceği bilgisi paylaşıldı.
Doç. Dr. Bakır, bayram ziyaretlerinde ve sofralarında
yiyecekleri dikkatlice seçmenin önemine değinerek, alışılagelmiş düzenin
üzerinde besin alımıyla sonuçlanabilecek ikramlara karşı porsiyon kontrolü
önerdi. Basit karbonhidrat içeren tatlılar yerine kuru ve yaş meyvelerin tercih
edilmesinin kan şekeri üzerinde olumlu etki sağlayabileceği belirtildi. Besin
çeşitliliği ve porsiyon kontrolünün önemine vurgu yapılırken, yeterli sıvı ve
su tüketiminin unutulmaması gerektiği vurgulandı.
Bayram sonrası sağlıklı beslenme düzenine dönüşle ilgili olarak
kısıtlayıcı diyetler veya telafi edici davranışlardan kaçınılması gerektiği
belirtilerek, detoks gibi programların zararlı olabileceği vurgulandı. Zihinsel
ve bedensel eziyetten kaçınılması gerektiği ifade edilerek, bayram sonrası
vücudun kendi dengesini kısa sürede toparlayabileceği bilgisi paylaşıldı.