Merkeze bağlı Gökçedam köyünde yetiştirilen 300'den fazla manda, sabahın erken saatlerinde otlamaları için Ceyhan Nehri kıyısına getiriliyor.
Hava sıcaklığının arttığı saatlerde mandalar, nehirde ve kıyısındaki alanlarda serinletiliyor.
Osmaniye merkeze bağlı Gökçedam köyünde hayvancılık yapan Mehmet Soylu, AA muhabirine, 250 mandasının olduğunu söyledi.
Sabah ve akşam sağdıkları mandaların akşama kadar merada kaldığını anlatan Soylu, yaz aylarında Çukurova sıcağında hayvanlarını nehir kıyısına getirdiklerini belirtti.
Sıcaktan bunalan mandaların sık sık nehre girerek serinlemeye ve çamura yatarak güneşten korunmaya çalıştığını dile getiren Soylu, "Su, mandalar için olmazsa olmaz. Su hayvanı bunlar. Su olmayan yerde mandacılık olmaz. Bu hayvanlar suda ne kadar çok durursa süt verimi o kadar çok olur." diye konuştu.
Soylu, günlük her hayvandan ortalama 7-8 litre süt aldıklarını ve bunu soğuk hava tanklarına doldurup toptancılara satarak geçimlerini sağladıklarını söyledi.
Yaptığı işi sevdiğini anlatan Soylu, bu mesleği ileride çocuklarının devam ettireceğini belirtti.
Gökçedam köyünde 8 yıldır manda besleyen Birsen Çakır da sabah erkenden kalkarak yaklaşık 2 saatte hayvanları sağdığını anlattı.
Sağımın ardından hayvanları meraya getirdikleri dile getiren Çakır, hayvanların burada hem otladığını hem de suya girerek serinlediğini söyledi.
Osmaniye Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yusuf Ertuğ Tufan da mandaların binlerce yıldır sulak bölgelerde yaşadığını ve bu durumun genetiklerine işlediğini söyledi.
Mandaların suya ya da çamura girdiklerinde "dopamin" denilen "mutluluk hormonu" salgıladığını savunan Tufan, şunları kaydetti:
"Salgılanan hormon, mandaların süt verimine de yansıyor. Bu sayede hem süt verimleri artıyor hem ömürleri uzuyor hem de hastalıklara karşı dirençleri artıyor. Alışkın oldukları ortamdan uzaklaştıkları takdirde hem verim düşüyor hem de hastalıklara daha açık hale geliyorlar." AA