Zorbalığın, genellikle okul ortamında, okul çevresinde ve
mahallelerde gözlemlendiğini ifade eden Dinçer, bu olgunun çeşitli şekillerde
ortaya çıkabileceğini belirtti. Fiziksel, sözlü ve sosyal zorbalık olmak üzere
farklı türleri olduğunu dile getiren Dinçer, zorbalığın mağdurlarında çeşitli
psikolojik etkilerin görülebileceğine dikkat çekti. Ayrıca, dijital zorbalığın
giderek arttığını ve çocuklar arasında sıkça yaşandığını belirtti.
Dinçer, bu
durumun önlenmesi için çocuklara ve gençlere akran zorbalığı ve siber zorbalık
konularında eğitim verilmesi gerektiğini vurguladı.
Ailelere de önemli tavsiyelerde bulunan Dinçer, ebeveynlerin
çocuklarına zorbalığın kabul edilemez olduğunu öğretmeleri ve şiddete
başvurmamaları gerektiğini ifade etti.
Mağdur çocukların desteklenmesi ve
ailelerin iyi iletişim kurması gerektiğini vurgulayan Dinçer, bu şekilde
çocukların zorbalıkla baş etme konusunda daha güçlü olabileceklerini belirtti.
Son olarak, okul, aile ve çocuğu içine alan kapsamlı bir planlama yapılmasının
zorbalığın önlenmesinde etkili olabileceğini ifade etti.