Aralarında
nesli tükenme tehlikesi altında olanların da bulunduğu yaklaşık 240 kuş türünün
kayıt altına alındığı Van Gölü havzası, yılın her döneminde binlerce kuşa ev
sahipliği yapıyor.
Göçmen
kuşların kilometrelerce süren göç yolculuğunda en önemli üreme ve konaklama
merkezlerinden biri olan havzadaki sulak alanların korunmasına yönelik
çalışmalar yürütülüyor.
Van YYÜ
öncülüğünde 90'lı yıllardan bu yana yürütülen projelerle şu ana kadar Van ve
çevre illerde 50'ye yakın alanın koruma ve yönetim planlarını hazırlayan
akademisyenler, birçok yerin de resmi koruma statüsüne alınmasına öncülük etti.
Van YYÜ Fen
Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özdemir Adızel, dünyanın
büyük bitki ve hayvan grupları bakımından yedi biyocoğrafik bölgeye ayrıldığını
söyledi.
Adızel,
bunlardan en önemlilerinden birinin Palearktik Bölge olduğunu belirterek,
"Türkiye, Batı Palearktik Bölge'de ve dünyanın önemli iki kuş göç yolunun
geçtiği noktada yer alıyor. Bunlardan biri Kuzey Afrika'dan ülkemize Hatay'dan
girip İstanbul Boğazı üzerinden geçen, bir diğeri de yine Hatay'dan Çoruh
Vadisi boyunca Karadeniz'in doğusuna giden göç yoludur. Van Gölü havzası bu göç
yoluna bağlı tali bir güzergahtır. Hem ülkemiz hem de Van Gölü havzası önemli
göç yolları üzerine bulunan alanlardır." diye konuştu.
"Van
Gölü Havzası'nda 240 kuş türü tespit edildi"
Van Gölü
havzasının önemli türlerin de aralarında bulunduğu binlerce kuşa ev sahipliği
yaptığını ifade eden Adızel, şunları kaydetti:
"Van
Gölü havzasında bugüne kadar bizim tespit ettiğimiz, doğrudan gözlemlediğimiz
240 civarında kuş türü bulunmaktadır. Bunların içinde yerli olanlar gibi, nesli
tehlike altında olan başta yırtıcılar ve av kuşları olmak üzere çok sayıda
türümüz mevcuttur. Örnek verecek olursak, birçok kartal türü, yırtıcı kuşlar
görülüyor. Ördeklerden dik kuyruk türü, dünyada nesli tehlike altında olan bir
türdür. Yırtıcılardan küçük akbaba yine bu bölgede yaşayan dünyada nesli
tehlike altında olan bir türdür. Bu kuşları bölgemizde görmemiz mümkün."
Adızel,
üniversite olarak yıl boyunca bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla
faaliyetler yürüttüklerini anlatarak, flamingo festivali ve kuş gözlem
etkinliklerinin düzenlendiğini dile getirdi.
Lisans ve
yüksek lisans, doktora öğrencilerini sürekli araziye götürdüklerini bildiren
Adızel, şöyle devam etti:
"İhtiyaç
duyulduğunda üniversite olarak, bölüm olarak rehberlik yapıyoruz. Her fırsatta
Van Gölü Havzası'nın önemli bir kuş merkezi olduğunu dile getirmeye
çalışıyoruz. Önceki yıllarda reklam panolarına ya da Van ile ilgili tanıtım
sitelerine baktığınızda flamingolar yer almazken artık birçok sitede,
havaalanında, dergilerde, bölgede konaklayan flamingoların kullanıldığını
görüyoruz. Bu da sevindirici ve önemli bir sonuçtur. Vatandaşlar artık Erçek
Gölü'nde ve Van Gölü'nün çeşitli yerlerinde kuşların konakladığını ve bunların
korunması gerektiğinin farkına varmış durumda. Bu da önemli bir çalışma."
"Birçok
alan resmi koruma statüsüne kavuşmuş durumda"
Adzel,
kuşlarla ilgili araştırmaların yanında korumaya yönelik faaliyetler de
yürüttüklerini vurgulayarak, "Üniversitemiz kuruluncaya ve bu konuda bilim
insanları bilimsel çalışmalar yapıncaya kadar resmi koruma statüsünde bulunan
bir yerimiz yoktu. Bilim insanlarının, bizlerin ve üniversitenin katkılarıyla
50'ye yakın alanın koruma ve yönetim planları yapıldı. Bu alanları koruma
altına aldırmak, resmi bir statüye kavuşturmak yıllarca çalışmayı gerektiren
bir
durumdur. Bu
çalışmalar neticesinde artık birçok alan resmi koruma statüsüne ve yönetim
planına kavuşmuş durumdadır." diye konuştu.
Etiketler:
#van #kuş