Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri
Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Program Başkanı
Öğr. Gör. Ezgi Tesir, korunmaya ihtiyacı olan çocuklar ve bu çocukların
ihtiyaçlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Uzmanı
Ezgi Tesir, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun daha erken yaşta ergin olsa bile,
18 yaşını doldurmamış kişiyi çocuk olarak kabul ederken; korunmaya ihtiyacı
olan çocuğu ise “bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile
kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru
çocuk” olarak tanımladığını söyledi.
“Korunmaya
ihtiyacı olan çocuk sadece anne ve babası olmayan çocuk değildir” diyen Sosyal
Hizmet Uzm. Tesir, “Anne babası olsa da ihtiyaç duyduğu ilgi ve sevgiden yoksun
kalan, temel gereksinimleri karşılanmayan, suça sürüklenen, gerekli eğitimi
alamayan, çalıştırılan, fiziksel, cinsel duygusal ve ekonomik ihmale ya da
istismara açık duruma gelen çocuklar korunmaya ihtiyacı olan çocuklar
içerisinde sayılır.” dedi.
Çocukların ihtiyaçlarının bütüncül bir
şekilde ele alınması gerektiğini kaydeden Sosyal Hizmet Uzm. Tesir, “Yani
korunmaya ihtiyacı olan çocukların bakımı ve korunması noktasında sadece
fizyolojik ihtiyaçlar değil; psikolojik ve sosyal ihtiyaçların da öne çıktığını
görüyoruz. Mesela sadece bir çocuğun barınacak yeri var mı, karnı tok mu,
fiziksel sağlığı iyi mi sorularının değil; çocuğun eğitimsel, kişisel gelişimi,
sosyal sağlığı, sorumluluk bilinci kazanması, çevresiyle iletişimi,
sosyalleşmesi, sosyal aktivitelere katılımı, özgüven kazanımı gibi birçok
noktanın üzerinde durulmalı.” diye konuştu.
Çocuğun ilk sosyalizasyonu ve kimlik
gelişiminin ailede başladığını, bu nedenle çocuğun ihtiyaçlarının
karşılanmasında ailenin önemli rolü bulunduğunu belirten Tesir, “Türk Medeni
Kanunu’nda bulunan ‘Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur.
Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına,
eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler’ ibaresi ile
ailenin; çocuğun fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında
birinci dereceden sorumlu olduğu ifade edilmiştir. Yani çocukların bakımı ve
gözetimi dışında çocuklara eğitimleri ve sosyal gelişimleri ile ilgili
rehberlik etmek, kendilerini gerçekleştirmeleri ve yaşam becerilerini
geliştirme yönünde gereken desteği sağlamak da ailenin görevleri arasındadır.”
dedi.
Sosyal Hizmet uzm. Ezgi Tesir, korunmaya
ihtiyacı olan çocuklarla ilgili sorumluluk alanında Aile ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı ve bağlı kuruluşlar geldiğini söyledi. Sosyal Hizmet Merkezleri,
Çocuk Evleri, Çocuk Evleri Siteleri, Çocuk Destek Merkezlerinin öne çıkan
kuruluşlar olduğunu kaydeden Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Uzmanı Ezgi
Tesir, bunun yanı sıra Adalet Bakanlığına bağlı Aile Mahkemeleri, Çocuk
Mahkemeleri, Çocuk Eğitim Evleri, Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumları, Sağlık
Bakanlığına bağlı Çocuk İzlem Merkezleri, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı
Rehberlik Araştırma Merkezleri, Kolluğa bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü Çocuk
Şube Müdürlüğü ve bunun yanında belediyelere bağlı kuruluşların da korunmaya muhtaç çocuklarla ilgili
çalışmalar yürüttüklerini söyledi.