Kanser vakasının ülkemizde de yıllardır en sık izlenen
ikinci ölüm sebebi olduğuna dikkat çeken Adana İl Sağlık Müdürlüğü, “Yaklaşık
her 6 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşmektedir. Türkiye’de 2019 yılında
yaşa standardize kanser hızı erkeklerde yüz binde 264,9 kadınlarda ise yüz
binde 193,4’tür” açıklamasını yaptı.
Kurumun resmi internet sitesinde, şu açıklama yapıldı:
“Kanser, önlenebilir, erken tanı ile tedavi edilebilir bir
hastalıktır. Bilgi eksikliği, korku, ihmal gibi nedenlerle tanı geciktiğinde
tedavi de güçleşmektedir. Aynı zamanda sosyal, psikolojik, ekonomik yönden de
hasta, hasta yakınları ve toplumun önemli bir kısmını etkileyebilmektedir. Bu
önemli sağlık sorununa halkın dikkatinin çekilmesi, toplumun kansere yönelik
bilincinin arttırılması ve farkındalık oluşturulması amacıyla 1-7 Nisan Ulusal
Kanser Haftası olarak belirlenmiş olup her yıl düzenlenen etkinlikler kanser
mücadelesinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır.
Teknolojinin gelişmesi, tıbbın ilerlemesi ile elde edilen
sonuçların daha etkin kullanılması, özellikle yapay zekanın günümüzde hızla
yükselmeye başlaması ve sağlık okuryazarlığının halkı bilgilendirme/bilinçlendirme/farkındalık
çalışmalarında kullanımı önem kazanmıştır.
Dünyada nüfusun yaşlanması ile birlikte 2040 yılında 29.9
milyon yeni kanser vakasının ortaya çıkacağı ve 15.3 milyon kişinin ise bu
hastalık nedeniyle hayatını kaybedeceği Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından
öngörülmektedir. Dünya kanser istatistiklerine göre; 75 yaşa kadar her 5
kişiden 1’inde kanser gelişme riski, her 10 kişiden 1’inde ise kanser nedeniyle
hayatını kaybetme riski mevcuttur. Kanser görülme sıklığı hem erkeklerde hem de
kadınlarda Avrupa, Kanada, Amerika, Avusturalya gibi bölgelerde daha yüksektir.
Bu bölgelerde insidanslar yüksek olmasına rağmen ölüm oranları Asya bölgesine
oranla daha düşüktür. Dünya Kanser Raporunda, nüfusun artması ve yaşlanması ile
birlikte kanser vaka sayısındaki artışın devam edeceği, bu artışın en fazla
düşük ve orta gelirli ülkeleri etkileyeceği vurgulanmaktadır. Kanserden
ölümlerin yüzde 70'i düşük-orta gelirli ülkelerde meydana gelmektedir. Önleme,
erken teşhis ve tedavi için kaynaklara uygun stratejilerin uygulanmasıyla her
yıl milyonlarca hayat kurtarılabilir.
Ülkemizde ise kanser, yıllardır en sık izlenen ikinci ölüm
sebebidir. Yaklaşık her 6 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşmektedir.
Türkiye’de 2019 yılında yaşa standardize kanser hızı erkeklerde yüz binde 264,9
kadınlarda ise yüz binde 193,4’tür. İlgili yılda Türkiye’de toplam 223.087
kişiye yeni kanser teşhisi konulmuştur. Erkeklerde akciğer, kadınlarda ise meme
kanseri en sık izlenen kanser olma özelliğini sürdürmektedir. Kolorektal
kanserler de önceki yıllarda olduğu gibi üçüncü sıklıkta izlenmeye devam
etmektedir. Kanser gelişiminde, yüzde 90 çevresel, yüzde 10 oranında ise
genetik faktörler etkilidir. Çevresel faktörler arasında yer alan; tütün
kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlara
maruziyet gibi risklerin engellenmesi yolu ile gelişmekte olan kanserlerin
günümüzde yüzde 30-yüzde 50 oranında önlenebileceği bilinmektedir.
Özellikle tarama programları ve kanser belirtilerinin erken
fark edilmesi, teşhis ve tedavi hizmetlerine erken dönemde erişilmesi yolu ile
uygulanan tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türleri göz
önüne alınırsa, korunmanın önemi daha da artmaktadır. Son yıllarda yapılan
çalışmalar, kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken
teşhis olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu kapsamda; kanserojen maddelerin
tespiti, risk faktörlerinden kaçınma, önleme, korunma, tarama ve erken tanı en
önemli kanser kontrol stratejileri arasında yer almaktadır.
Erken teşhis hayat kurtarır!
Birçok kanser, bir şeylerin yolunda gitmediğini gösteren
erken belirti ve semptomlar gösterir. Bunlara meme, rahim ağzı, kolorektal,
deri, ağız ve bazı çocukluk çağı kanserleri dahildir. Bunu bilmek önemlidir,
çünkü kanseri erken teşhis etmek neredeyse her zaman tedaviyi ve hatta
iyileştirmeyi kolaylaştırır, bu da kanser teşhisi konan kişilerin hayatta kalma
şansının ve yaşam kalitesinin artması anlamına gelir. Dahası, kanserin erken
uyarı işaretlerini tanımak uygun maliyetlidir ve çoğu durumda herhangi bir özel
teknoloji gerektirmez. Her birimiz, vücudumuz için neyin normal olduğunu bilmek
ve olağandışı değişiklikleri tanımak ve daha da önemlisi, derhal profesyonel
tıbbi yardım almak için doğru bilgilerle güçlendirilebiliriz. Kanserin
belirtileri ve bulguları; Pek çok farklı kanser türünde çeşitlilik gösterir ve
hastalığın bulunduğu yere bağlıdır.
Kanserle ilgili doğru bilgiye erişim, artan farkındalık,
erken uyarı işaretlerini tanıma, sağlığımız hakkında bilinçli seçimler yapma ve
kanserle ilgili kendi korkularımıza ve yanlış kanılarımıza karşı koyma
konusunda güçlendirebilir. Kanser hakkında ne kadar çok şey bilirsek, o kadar
çok hayat kurtarabiliriz. Farklı kanser türleri, risk faktörleri ve kanser
bakımıyla ilgili önemli konular hakkında bilgilendirici ve destekleyici
faaliyetlerin toplum düzeyinde yürütülmesi önemlidir.
Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) bünyesinde faaliyet gösteren
Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Sağlıklı Hayat
Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM)’nde; 40-69 yaş arası
kadınlara 2 yılda bir meme kanseri taraması, 30-65 yaş arası kadınlara 5 yılda
bir rahim ağzı kanseri taraması, 50-70 yaş arası kadın ve erkeklere 2 yılda bir
kolorektal kanser taramaları ÜCRETSİZ olarak yapılmaktadır. Tarama sonrası
sonucu pozitif ya da şüpheli çıkan kişiler, tarama sonrası teşhis
merkezlerine yönlendirilmekte ve ileri tetkikleri yapılmaktadır. Teşhis ve
tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından
yürütülmektedir.
Kanserle Mücadelede Neler Yapılabilir?
- Bilgilenerek, kanserle ilgili yanılgıları ortadan
kaldırabilmek ve korkuları azaltmak mümkündür. Bilgi, farkındalık ve anlayış
yoluyla, çevremizdeki kanserle ilgili yanlış algılar ve tutumları azaltarak,
zararlarını önleme gücü bizim elimizdedir.
- Kanser taramalarımızı zamanında yaptırarak.
- Savunuculuk yaparak, kanseri daha çok konuşarak ve
bireysel, toplumsal sesimizi kullanarak korkuyu, damgalamayı ve ayrımcılığı
(kanserin tedavi edilemezliği konusundaki yanlış bilgiler, çalışma hayatına ve
iş gücüne katılımın önlenmesi vd.) azaltmaya, olumsuz algıları değiştirmeye ve
kanserli insanlara verilen desteği güçlendirmeye yardımcı olabiliriz.
- Farklı kültürel inançları anlamak, uygun tepkiler ve
yanıtlar geliştirmek, tutumları değiştirmek ve yaygın olumsuz kanaatleri
ortadan kaldırmak için önemlidir.
- Bireyleri ve toplulukları güçlendirerek, karar verici
düzeydeki otoritelerin, toplulukların, işverenlerin ve medyanın, kanser
hakkındaki bilgi düzeyleri arttırılabilir. Kanserle yaşayan insanların tüm
tanı, tedavi ve bakım hizmetlerine erişimlerini artıracak bir toplumsal bakış
açısı geliştirmek mümkündür. Bireylerin, istenen şekilde sağlık arama davranış
kültürü oluşturabilmesi için kendi ellerinden geleni yapabilecekleri
çalışmaların ve programların etkisi önemli ve kalıcıdır. Kanserden korunmak ve
zararlarını azaltmak için aşağıda yer alan farklı düzeylerde toplumsal ve
bireysel çabalar yararlı olacaktır.
- Sağlıklı bir birey olmak sizin elinizde!
Bireyler olarak, sağlıklı ve aktif bir yaşam tarzı
sürdürmek, alkol, tütün ve aşırı/uzun süreli güneşe maruz kalmaktan kaçınmak da
dahil olmak üzere sağlığımızın sorumluluğunu üstlenebiliriz.
-Okullar kanser risk faktörleri hakkında bilgi sağlayabilir
ve çocuklar, ebeveynler, aileler, toplum genelinde sağlıklı davranışların
savunucuları olabilir. Özellikle iyi beslenmeyi ve fiziksel aktiviteyi
destekleyen bir ortam geliştirebilirler.
- İşverenler, işyerinde asbest ve diğer işyeri
kanserojenleri gibi kansere neden olan maddelere mesleki maruziyeti önlemek
için işyerinde politikalar uygulayabilir, ayrıca dumansız alanlar oluşturabilir
ve çalışanları arasında fiziksel aktiviteyi ve sağlıklı beslenmeyi teşvik
edebilir.
- Şehirler ve topluluklar (Hasta Dernekleri, Uzmanlık Dernekleri
ve ilgili diğer sivil toplum kuruluşları) vatandaşlarının sağlığını ve refahını
geliştiren ve koruyan kaliteli bir kentsel çevrenin yaratılmasında öncülük
yapabilir.
Kansere karşı mücadelede “Farkındalık ve Bilinç Düzeyinin
Artırılması” önemli bir diğer strateji olup, her yıl 1-7 Nisan Ulusal Kanser
Haftasında, sağlıklı bir toplum için, önemi giderek artan kanser hastalığına
karşı halkta farkındalık oluşturmak, taramalara katılımı artırmak için
düzenlenen bu etkinliklerle halkı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek
hedeflenmektedir. Ancak tüm bu çalışmaların yılın bir haftası ile sınırlı
tutulmayıp yıl boyunca sürdürülmesi kanserle mücadelede akılda tutulması
gereken bir unsur olup önemli kazanımlar sağlayacaktır.
2024 yılı için, 1-7
Nisan Ulusal Kanser Haftası teması olarak “Kanseri birlikte yenebiliriz!”,
“Kanserden korunabiliriz.” belirlenmiş olup kanserle mücadelede halkımızı
bilinçlendirme çalışmaları en önemli avantajımız olacaktır”