Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü ikinci sınıfta okuyan Çamlar'a, lise son sınıftayken akut lenfoblastik lösemi tanısı konuldu.
Kayseri Şehir Hastanesinde tedavisine başlanan ve yaklaşık 2 yıl süren tedaviyle hastalığı yenen Çamlar, sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Çamlar, AA muhabirine, Kayseri Anadolu İmam Hatip Lisesi son sınıfta okurken, kafatasının arkasındaki lenf bezlerinin şişmesi, gece sık terlemesi ve karın boşluğundaki şişlik şikayetiyle hastaneye başvurduğunu söyledi.
Belirtileri çeşitli hastalıklara yorduğunu ve farklı birimlerdeki doktorlara gittiğini belirten Çamlar, "Bir ay içinde üniversite hastanesinde tanı konuldu, yoğun bakıma yattım. 33 günlük bir süreç yaşadım. Hastalık son evreye yakın olduğu için kemoterapi biraz yoğun olarak ilerledi. 33 günün sonunda yapılan biyopside yanıt alındığı görüldü. İlk süreçte nakil, radyoterapi ve ışın tedavisiyle ilerlemeyi düşünüyorlardı. Ama yanıt alındığı için kemoterapi yoluyla ilerlemeyi tercih ettik." diye konuştu.
Çamlar, hastalığını örnek vermeye gittiğinde doktorun yazdığı durum bildiri raporlarında görüp öğrendiğini anlattı.
Annesinin raporu kendisinden uzak tutmaya çalıştığını aktaran Çamlar, "Ben de internetten araştırdım. Sağ olsun annem bu süreçte yanımda çok dik durdu. Aslında bu süreci onunla birlikte atlattık." dedi.
Tedavi sürecinde moralini yüksek tuttuğunu vurgulayan Çamlar, "Ben kendimi önce Allah'a, sonra doktorlarıma emanet ettim. Psikolojiyi bozmak bu süreçte yapılabilecek en kötü şey." diye konuştu.
Üniversite sınavına hastane odasında hazırlandı
Lösemiye yakalandığında pandemi nedeniyle eğitimin uzaktan sürdüğünü ifade eden Çamlar, şunları kaydetti:
"Kayseri Anadolu İmam Hatip Lisesindeki öğretmenlerim sağ olsun bana çok destek oldu. Özel olarak derslere katılmam için destek sağladılar. Üniversite sınavına, hastanede test kitaplarımı yanıma alıp, kemoterapi gördüğüm ortamda çalışarak hazırlandım. Bir yandan da sporumu yaptım. Hastanede hayatımdan geri kalmamaya çalıştım. Tedavi sürecinde çok iyi geldi. Hiç boşluğa düşeceğim vaktim olmadı, hep bir şeylere odaklandım. ERÜ Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünü kazandım. Şu an ikinci sınıftayım. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesinde açık öğretimden insan kaynaklarını okuyorum. İkisini birden yürütmeye çalışıyorum. Ayrıca bir iş bulduğum zaman düzenli olarak çalışıyorum. Gündüz okula gittiğim için gece vardiyası olan işlerde çalışıyorum."
"Kendilerini bir hasta olarak görmesinler"
Çamlar, lösemi tanısı konulan hastalarla görüştüğünü ve onlara tavsiyelerde bulunduğunu belirterek, "Her şeyden sakının ve iştahınızı bozmayın. Bu süreçte yemek ve hijyen çok önemli. Sadece bunlara odaklanmalarını söylüyorum. Kendilerini bir hasta olarak görmemelerini, hayattan soyutlamamalarını ifade ediyorum. Dikkat etmek koşuluyla normal hayatınızda yaptığınız bazı rutin aktiviteleri bu süreçte de yapabilirsiniz. Evinizde olmak kaydıyla telefondan, bilgisayardan süreci yürüterek eğitiminize de devam edebilirsiniz." şeklinde konuştu.
Şehir Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji uzmanı Veysel Gök de löseminin çocukluk çağında en sık görülen kanser türü olduğuna dikkati çekerek, tedavisi başarıyla tamamlanan Çamlar'ın şu an rutin kontrollerinin sürdüğünü kaydetti.