KİHAYKO Yönetim Kurulu
Başkanı Metin Yıldırım, Meclis gündeminde yer alan ve sokak hayvanlarının
toplanarak barınaklarda uyutulmasını öngören yasa teklifine sert tepki
gösterdi. Yıldırım, bu teklifin hayvan haklarına ve insanlık onuruna aykırı
olduğunu belirterek, yasanın sokak hayvanları üzerindeki potansiyel etkilerini
değerlendirdi.

Yıldırım, yasa
teklifinin genel içeriği ve amacı hakkında şunları söyledi: "Bu yasa
teklifi, sokak hayvanlarının toplanarak barınaklarda uyutulmasını öngörüyor. Bu
kesinlikle kabul edilebilir bir öngörü değil. Türkiye'nin gündeminde ciddi
tartışmalara yol açan bu konuda, gönüllü kuruluşlar ve kurumsal sivil toplumörgütlerinin görüşleri göz önüne alınarak toplumsal uzlaşı çerçevesinde bir
çözüm üretilmelidir."
Mevcut yasalara göre
sokak hayvanlarının durumunu da değerlendiren Yıldırım, "Şu an yürürlükte
olan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na göre, sokaklarda yaşayan
hayvanların yaşam alanı yaşadıkları yerlerdir. Hayvanların doğasına uygun
koşullarda özgürce yaşaması önceliklidir. Barınaklar ise yalnızca hasta, bakıma
muhtaç ve sokakta yaşamını sürdüremeyecek yaşlı hayvanların barınacağı
yerlerdir" dedi.

Yıldırım, Meclis’te
gündeme gelen hayvanların uyutulması konusunun insani ve vicdani açıdan ciddi
kaygılar taşıdığını vurguladı. Ayrıca bu uygulamanın uluslararası yasalarda yer
alan "saygı" anlayışına ters düştüğünü belirtti.
Bu yasa teklifinin
hayata geçirilmesinin Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası hayvan hakları
anlaşmalarına aykırı olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bu teklif, insani ve
vicdani kaygıların yanı sıra uluslararası hayvan hakları anlaşmalarına da aykırıdır.
Hayvanların yaşam hakkına saygı gösterilmesi gerektiği tüm uluslararası
sözleşmelerde açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle, sokak hayvanlarının toplanarak
uyutulması kabul edilemez" diye konuştu.
Metin Yıldırım, sokak
hayvanlarının uyutulmasının etik açıdan kabul edilemez olduğunu öne sürerek,
"Sokak hayvanlarının uyutulması kesinlikle etik bir anlayış değildir. 2004
yılında bu ülkede ilk kez Hayvanları Koruma Kanunu'nu çıkaran ve 2021 yılında
hayvana şiddet ve kötü muameleye hapis cezası getirildi. Sokak hayvanları
sorununun bu derece ciddi tartışmalara yol açmasının asıl nedeni, belediyelerin
kısırlaştırma çalışmalarını yapmamaları ve yasal zorunlulukları yerine
getirmemeleridir" diye konuştu.
ALTERNATİF ÇÖZÜMLER VE BELEDİYELERİN ROLÜ
Sokak hayvanları
sorununa alternatif çözümler konusunda Yıldırım, mevcut yasaların yeterli
olduğunu ve belediyelerin kısırlaştırma konusunda yasal yükümlülüklerini yerine
getirmesi gerektiğini dikkat çekti.
Yasa teklifinin
uygulanması ve denetimi konusunda ciddi sıkıntılar yaşanacağını öngördüğünü
dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Mevcut yasada
zaten belediyelere kısırlaştırma konusunda yasal yükümlülükler verilmiş.
Mevzuatı uygulamayan belediyelere ciddi ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı ve
gerekirse belediyelerin TCK kapsamında yargılanmasının önünü açacak kanuni
düzenlemeler yapılmalıdır. Bu öngörülen yasa teklifi Mecliste kabul edilse
bile, uygulama konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşanacaktır. Şu an ülke
gündeminde siyasetçiler, bilim insanları ve milyonlarca hayvansever bu
düzenlemeye yönelik tepkiler ortaya koymakta. Ciddi eylem organizasyonları ve
protestolar gündeme gelmekte."
Yine Türk Veteriner
Hekimleri Birliği (TVHB), sokak hayvanlarının enjeksiyonla öldürülmesini de
içeren yasa teklifine karşı açıklama yaptığını belirten Yıldırım, “Sahipsiz
hayvan popülasyonundaki artış sebebinin yerel yönetimlerin Hayvanları Koruma
Kanunu’nun gerekliliklerini yerine getirmemesi olduğunu söyleyen veteriner
hekimler, sokak hayvanlarının enjeksiyonla öldürülmesini de içeren yasa teklifi
kabul edilirse uygulamayacaklarını duyurdu. Ayrıca Türkiye Barolar Birliği
(TBB), “başıboş köpekler” sorununun çözümü için “sokak hayvanlarının
uyutulması” maddesini de kapsayan yasa değişikliği teklifine tepki gösterdi”
dedi.
“SORUNA İLİŞKİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ ŞÖYLE SIRALAYABİLİRİZ”
Soruna ilişkin çözüm
önerilerini sunan Metin Yıldırım, şunları söyledi:
“Büyükşehir belediyelerinde
veteriner halk sağlığı daire başkanlığı ve diğer belediyelerde veteriner işleri
müdürlüğü kurulmalıdır. Veteriner halk sağlığı daire başkanlığı ve veteriner
işleri müdürlüklerinde nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamı
sağlanmalıdır. Geçici bakımevi kapasitesini karşılar sayıda veteriner hekim,
hayvan sağlığı yardımcı personeli ve işçi personel bulunmalıdır. Bu konuda
standartlar oluşturulmalıdır. Geçici hayvan bakımevinde çalışan yardımcı
personeller hijyen, hayvan davranışları, hayvan refahı ve bakımı, hayvanların
tutulması ve yakalanması konusunda eğitim almalıdır.”
Yıldırım, ihtiyaç duyulan
bölgelerde veteriner fakülteleri ve serbest veteriner hekimlerden kısırlaştırma
çalışmalarında destek alınması konusuna değindi. Sahipli hayvanlar da dahil
olmak üzere kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışların önüne geçilmesi
gerektiğini söyleyen Yıldırım, üretim yapılacaksa ilgili bakanlığın denetimi ve
mutlaka veteriner hekimlerin denetimi ve onayıyla olmasını kaydetti.

Sahipsiz kedi ve
köpeklerin sokaktan sahiplenilmesi özendirilmesine sahiplenilmesi halinde
kimliklendirilmesi ile ilgili zorluklar ortadan kaldırılmasını aktaran Yıldırım
her yaştaki hayvan kimliklendirmesine dikkat çekti.
Çevreye uyum
gösteremeyen, yaşlı, zayıf, engelli vb. Köpekler ve kediler sahiplendirilinceye
kadar veya hayatları boyunca bakımevlerinde kalmasını dile getiren Yıldırım, “Hayvan
sahiplenme şartları yeniden düzenlenmelidir. Sokağa terkedilen hayvanlara
ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır. Önemli bir sokak hayvanı kaynağı olan kırsal
yerleşim alanları ile tarım işletmelerindeki hayvanlar denetim altına
alınmalıdır. Sahiplendirmenin özendirilmesi, devletin bu konuda destek vermesi,
bireysel sahiplenmenin yanı sıra, ülkemizde bulunan çok sayıda şirketin ve kamu
kurumlarının hayvanları sahiplenmesi sağlanmalıdır. Çözüm için başta meslek örgütleri
olmak üzere sivil toplum örgütleri ve diğer gönüllülerden yardım alınmalı,
destekleri istismar eden kişi ve kurumlar denetlenmelidir” şeklinde konuştu.