Sokak sanatının eşsiz bir türü olan tebeşir sanatına olan
tutkusunu ve yolculuğunu bizlerle paylaştı.
“Çizimlerim kağıtlarda tozlu raflara kaldırılacağına,
sokaklarda gün yüzüne çıksın”
Van'ın genç tebeşir sanatçısı Esra Köseoğlu, sokak sanatının
eşsiz bir türü olan tebeşir sanatına olan tutkusunu ve yolculuğunu paylaştı.
Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden yeni mezun olan 21 yaşındaki Köseoğlu, resim
çizme tutkusunu küçük yaşlardan beri taşıdığını söyledi. Tebeşir sanatına olan
ilgisi, yabancı sokak sanatçısı David Zinn'in çizimlerini keşfetmesiyle daha da
güçlendi. Ülkesinde benzer bir sanatı icra eden olmadığını fark eden Köseoğlu,
kendisinin bu boşluğu doldurması gerektiğine karar vererek bu yola çıktığını
anlattı. Esra Köseoğlu, sokak tebeşir sanatına üniversite yıllarında
başladığını ve bu kararı almasının nedeninde etkili olan durumu şu şekilde
bizlere aktardı: “ Çzimlerim tablolarda bir kaç kişiye hitap edeceğine ya da
kağıtlarda tozlu raflara kaldırılacağına sokaklarda gün yüzüne çıksın , bir
kişiye değil binlerce kişiye hitap etsin istedim”. Mardin’de çizim yapmaya başladığını belirten Köseoğlu,
mezun olunca memleketi Van’da bu sanatı icra etmeye devam ettiğini aktardı.
“Toz pastel boyayla da derinlik katıyorum”
Tebeşirlerin unutulmaya yüz tutmuş bir boya malzemesi
olduğunu belirten Köseoğlu, değerli Malzemenin tekrar değer kazanmasını
sağlamak ve tebeşirle çizim yapan insan sayısını artırmak amacıyla Türkiye'de
bir girişim başlattığını ifade etti. Tebeşir sanatçılarının değer görmesi
gerektiğine inandığını belirten Köseoğlu,
tebeşir sanatçısı yetiştirerek, sonraki nesillerin de bu duyguyu
yaşamasını ve tatmasını istediğini söyledi.
Sokaklara renk ve hayal katan çizimleriyle dikkat çeken
Köseoğlu, animasyon filmlerinden ilham aldığını söyledi. Tebeşir sanatında özel
bir teknik kullanmadığını belirten Köseoğlu, “Resmin taslağını çıkardıktan
sonra tebeşirle boyuyorum. Toz pastel boyayla da derinlik katıyorum” dedi. Esra
Köseoğlu sanat yolculuğunu, sadece bir tutkunun değil aynı zamanda bir
yeniliğin ve özgünlüğün de ifadesi olarak görmektedir. Çalışmalarında sıkça
işlediği temalar arasında aşk, sevgi, ayrılık, arkadaşlık ve yalnızlık öne
çıkmaktadır. Köseoğlu, sokaklara taşıdığı bu duygusal temaları, izleyicilerle
buluşturarak insanların günlük yaşamlarından kesitler sunmak istediğini
vurguladı.
Tebeşir sanatını yaparken karşılaştığı zorluklardan bahseden
Köseoğlu, başlangıçta hava koşullarının tek zorluk olduğunu belirtti. Sanatına
olan tutkusu ve yaratıcılığıyla bu zorlukları aşmayı başardığını dile getirdi.
Tebeşir sanatının toplum üzerindeki etkisi hakkında görüşlerini paylaşan Esra
Köseoğlu, "Şaşırtıcı ama insanların buna ihtiyacı varmış gibi.. Çizim
yapmaya çıktığımda çocuklardan, yaşıtlarımdan, teyze ve amcalardan çok güzel
tepkiler aldım. “Çizimlerini görmek gün ne kadar kötüyse bile yüzümüzde
tebessüm oluşturuyor” dediler. Çocuklarına bu tarz çizim yapsınlar diye ders
vermemi isteyenler bile oldu.” şeklinde ifade etti. Bu olumlu geri dönüşler
üzerine sosyal medyada daha fazla insanın yüzünde tebessüm oluşturmayı
hedefleyen Köseoğlu, Instagram ve TikTok gibi platformları aktif bir şekilde
kullanmaya başladığını da aktardı.
Gelecekteki projeleri ve hedefleri hakkında konuşan
Köseoğlu, memleketinde insanları mutlu etmeyi ve Türkiye'yi renklendirmeyi
hedeflediğini söyledi. Hali hazırda başlattığı projede, Türkiye'nin farklı
illerinden sokakları renklendirecek kişilerle işbirliği yaptığını belirten
Köseoğlu, Kendi çizimlerini paylaşan
sanatseverlere destek olmak amacıyla Instagram hesabını kullanıyor ve onların
çizimlerini @eso_art__ etiketiyle paylaştığını anlattı. Köseoğlu, ilerleyen
zamanlarda Türkiye'nin her bir ilinde kendi ekibini oluşturarak mutluluk
dağıtmayı ve sanatını daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflediğini söyledi.
“Sokak sanatı, kendi benliğimizi özgürce ifade ettiğimiz
yer”
Köseoğlu, hangi sokakları veya alanları seçtiği konusunda
doğaçlama bir yaklaşım benimsediğini ifade etti. Çizim yapmak istediği yerlerde
bekçi veya güvenlik varsa izin almayı tercih ettiğini izin alınacak kişiler
bulunmuyorsa da çizimini yaptığını anlattı. Köseoğlu, “Çünkü tebeşirin kolayca
silinebilir olması sebebiyle genellikle sorun yaşamıyorum. İçeriğinin kötü bir
amacı olmadığı için de genellikle izin veriyorlar” ifadelerini kullandı.
Sokak sanatının toplum üzerindeki etkilerini değerlendiren
Esra Köseoğlu, bu sanatın ülkede çok az olduğunu ancak toplumun farklı ve
yenilikçi şeyleri severek desteklediğini belirtti.
Sokak sanatının mesajını veya amacını tanımlayan Köseoğlu,
“Sokak sanatı, sanatçılara tüm kuralların dışında kendini ifade etme olanağı
sunuyor. Sokak sanatının en önemli özelliği, sanatçı ile izleyici arasındaki
üçüncü kişi ve kurumları ortadan kaldırması bence. Sanatçı doğrudan izleyiciyle
iletişim kurarak kendisini özgürce, herhangi bir sınırlamayla karşılaşmadan
ifade etme şansı tanıyor. Sokak sanatının verdiği mesaj kesinlikle kendi
benliğimizi özgürce ifade ettiğimiz yer”
şeklinde konuştu. Köseoğlu, izleyicilerin ve geçenlerin tepkilerini
değerlendirirken, her çiziminin farklı bir izleyici kitlesi tarafından ilgiyle
karşılandığını söyledi. Köseoğlu, Hepsinin tepkilerinin aynı olduğunu
belirterek çizimini hayranlıkla bitirmesini beklediklerini ve bu süreçte sohbet
ettiklerini, yeni arkadaşlar edindiğini paylaştı. Bulunduğu bölgeleri daha da
renklendirmesi yönünde talepler aldığını dile getiren Köseoğlu, bu deneyimin
tarif edilemez bir duygu olduğunu vurguladı.
Sokak sanatını daha geniş kitlelere ulaştırmak için atılacak
adımları tartışan Köseoğlu,” Boya markalarıyla işbirliği yapılabilir. Markalar
sponsor olursa boyaları sanatsever kitlelere ulaştırıp sokakları
renklendirmelerini isteyebiliriz. Boya fiyatları almış başını gidiyor. Bu
konuda destek sağlanırsa daha fazla kitleyi ailemize katabiliriz”dedi.
“Sokakların karamsar havasını küçük bir çizimle bozmam hoşlarına gidiyor”
Köseoğlu, kaldırımları veya diğer zeminleri tercih etme
nedenlerini açıklarken, kaldırımların halkın en yoğun geçtiği alanlar olduğunu
belirtti. Çizimlerini bu alanlara yapmanın, o güzergahtan geçen kişileri kendi
sosyal medya sayfasına davet etmek için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyor ve
bu fırsatı değerlendirdiğini ifade etti. Parklardaki zeminlere çizim yapma
nedeninin ise çocukları mutlu etmek ve hayal güçlerini geliştirmek olduğunu
ekleyen Köseoğlu, “çocuklar yanıma gelip “abla büyünce bende senin gibi olmak
istiyorum” deyince dünyalar benim oluyor” .İnsanlar benim gibi tebeşir sanatçılarının daha fazla
olması kanaatinde. Sokakların karamsar havasını
küçük bir çizimle bozmam hoşlarına gidiyor ve bunu bırakmamam devam
ettirmem konusunda destek oluyorlar” şeklinde dile getirdi.
Köseoğlu'nun en çok etkileyen çizimi konusunda seçim yapamayacağını belirterek, her
çiziminin kendisi için çok değerli olduğunu ifade etti. Takipçileri arasında en
sevilen çizimin "Sedric" adlı çizgi film karakteri olduğunu belirten
Köseoğlu, bu çizimin, belirli bir kitleyi çocukluğuna götürdüğünü ve en sevilen
çizimi olduğunu düşündüğünü söyledi. Köseoğlu, hangi zeminlerde çalışmanın
kendisi için daha zor veya daha kolay olduğunu değerlendirdi. Ahşap zeminler,
pütürlü duvarlar ve pürüzlü taşların çizim yapmak konusunda zorladığını
belirten Köseoğlu, kaldırım taşları ve parke taşlarında çizim yapmanın ise
kolay olduğunu ekledi.
Köseoğlu, çalışmalarını insanların yoğun geçtiği yerlerin en
sakin zamanlarında gerçekleştirdiğini söyledi.Yaptığı işin geçici doğası
hakkında düşüncelerini paylaşan Köseoğlu, “İnsanlar bu durumdan pek hoşlanmasa
da geçici bir doğaya sahip olması daha fazla değer görmesine sebep oluyor
bence... Eserlerimin kalıcılığının az
olması silindikten sonra yeni eserler yapma hissi uyandırıyor. Gelecekte
kalıcılığını sağlamak için bir girişimde bulunur muyum bilmem ama şuan geçici
doğasını seviyorum”dedi.
Belirli bir kitleye ulaştıktan sonra köy okullarına giderek
öğrencilerle birlikte çizimler yapmayı arzuladığını söyleyen Köseoğlu,
hedefleri arasında, Türkiye'nin her şehrine giderek çizimler yaparak daha fazla
insanı mutlu etmek olduğunu söyledi. Bu mesleği yapmak isteyenlere çizim
yeteneğinin çok özel olduğun aktaran Köseoğlu,isanların duygularına hitap
etmenin zorluğuna rağmen başarılı oldukları çizimlerle bunu başarmanın verdiği
tarifsiz bir his olduğunu ifade etti. Bu mesleği seçmeyi düşünenlere mutluluğun
tadına varmalarını öneren Köseoğlu,” Sokak sanatçıları özgür ruhlarıyla
sokakları gökkuşağı gibi renklendirirken
sen yoksan bi kişi eksiğiz” diyerek sözlerine son verdi.
Son Dakika Gelişmelerden
Vaktinde Haberdar olmak istiyor musunuz? Google News'te Gazette'ye abone olun.
ABONE OL!