01.05.2023 08:15 | Güncelleme Tarihi: 01.05.2023 08:15
Granül maddelerin su veya başka sıvılarla yoğrularak elde edilen hamurumsu malzemeye çamur dendiğini hepimiz biliyoruz… Balçık ise killi toprağın su ile karıştırılması sonucunda oluşan; yapışma özelliği yüksek, bir çamur çeşididir.
Atasözlerinde çok sık yer alır, çamur ve balçık sözcükleri… Özellikle iki Atasözü vardır ki iç siyasetimizin genel politikasını yansıtması bakımından çok önemlidir…
“Çamur at, izi kalsın” ve “Güneşi balçıkla sıvayamazsın” sözleridir bunlar.
Tartışma kültürüne erişememiş bazı politikacılarımız, yetersiz kaldıkları durumlarda; işin içinden sıyrılabilmek ve karşısındakini boş yere uğraştırmak için, “çamur at, izi kalsın” yöntemine başvurur.
Bazı politikacılarımız ise, apaçık ortada duran capcanlı gerçekleri görmezden gelip “güneşi balçıkla sıvayabileceğini” zanneder.
Her ikisinin de bilinçaltında; yetersizliğin farkındalığı ve yenilginin peşinen kabulü yatmaktadır.
Tekrar ediyorum…
Her ikisinin de bilinçaltında; yetersizliğin farkındalığı ve yenilginin peşinen kabulü yatmaktadır.
“Savunma sanayii devletle birlikte yürütülmelidir; özel sektör yarın, firmasını başka bir ülkeye satabilir” diyor, 14 Mayıs seçimlerinin önemli bir adayı… Onun, 1974 Kıbrıs Harekatı sonrasında uygulanan ambargoların vesile olduğu; devletin teşvik ettiği savunma sanayii bünyesinde güçlenen binlerce vatansever firma sayesinde, kendi silahını yüzde 80’lere varan bir yerlilikle üretebilecek seviyeye gelen bir Türkiye’den haberi yoktur muhakkak.
Kısa bir süre önce Türk donanmasına teslim edilen dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu’nun süzülerek İstanbul Boğazından geçmesi, sonra da Sirkeci’de halkın yoğun ilgisine maruz kalmasına dayanamayan başka bir zat “TCG Anadolu’yu o kadar büyültmeyin gözünüzde… 2 bombalık canı var onun” diyerek hazımsızlığını dile getirmişti.
Onların, dünya genelinde Türk SİHA’sı kullanan ülke sayısının 29’a ulaştığının haberleri yoktu anlaşılan…
Onların Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine giren yerli Altay tankından da haberleri yoktu…
Onların Milli Muharip Uçağı MMU’dan, ATAK Helikopterlerindan, İnsansız savaş uçağı ANKA’dan da haberleri yoktu...
Onların yerli ve milli süpersonik füzelerimizden de haberleri yok…
Onların Muharip İnsansız Uçak Sistemi Kızılelma’dan da haberleri yok…
Onların milli imkanlarla üretilen modern muharip gemimiz MİLGEM’den de haberleri yok…
Onların ANKA insansız hava aracından da haberleri yok…
Onların GÖKTÜRK milli keşif uydusundan da haberleri yok…
Ülkemizin yurt dışına bağımlılığını azaltan, yeni İMECE uydusundan da haberleri yok…
Onların İnsansız Deniz Aracı İDA’dan da haberleri yok…
Onların milli denizaltımız MİLDEN’den de haberleri yok…
Onların Aksungur’dan, Akıncı’dan, Atmaca’dan, Göksungur’dan, Hürjet’ten, Göktürk ve nicelerinden de haberleri yoktur muhakkak.
Onların Türk mühendislerinin, Çoruh Nehrinin zorlu şartlarında üstün zeka ürünü teknikler geliştirerek, 8 yılda inşa ettiği dünyanın en büyük 3. barajı olan ve tek başına 2,5 milyon nüfuslu bir kentin enerji ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede olan Yusufeli Barajından da haberleri yoktur.
Onların Türk mühendislerinin 6 yılda tamamladığı dünyada bir ilk olan deniz seviyesinin 100 metre altında Avrupa ve Asya kıtalarını birleştiren 2 katlı Avrasya tünelinden de haberleri yoktur.
Onların geçtiğimiz hafta Adana’da hizmete açılan Türkiye’nin 4. Büyük köprüsü 15 Temmuz Şehitler Köprüsünden de haberleri yok.
Onların, daha 5 gün önce; 4 üniteden ilkine uranyum ikmali yapılarak elektrik üretimine hazır hale getirme çalışmaları tamamlanmak üzere olan ve Putin’in deyişiyle “Dünyanın en büyük nükleer enerji santrali” olan Akkuyu’dan da haberleri yok.
Onların dünya otoritelerinden biri olan İtalyan Eni’nin bile Mısır’ın Zohr sahasında 28 ayda gaz çıkarabilmesinin yanında, bu konuda deneyimi olmayan Türk ekibinin, ayni fiziki şartlarda sahanın keşfinden sadece 33 ay sonra üretimin başlatıldığı Karadeniz doğalgaz projesinden de haberleri yok.
Onların daha nelerden haberi yok ki…
Yakında Türkiye’nin petrol ülkesi olacağından da haberleri yok.
Dünyanın, hatırı sayılır ülkelerinde itibar görüp; söz sahibi olmasından da haberleri yok…
Türkiye’nin, birkaç süper güçten sonra, dünyanın en güçlü ülkelerden biri olma yolunda hızlı adımlarla ilerlediğinden de haberleri yok…
Onlar sadece çamur atmak ve gerçeklerin üzerine balçık sıvamakla meşguller.
Günün Sözü
Kör olmaktan daha kötü olan tek şey, görüp görmezden gelmektir.