Kuzeyde Bir Şeyler Oluyor

Kuzeyde Bir Şeyler Oluyor - CAN UĞURATEŞ

14.08.2024 17:40 | Güncelleme Tarihi: 14.08.2024 17:40

Küresel güç dengeleri yerinden oynamış ve etkinlik için mücadele devam ederken, yeniden şekillenen Dünyada kurulan yeni ittifaklar, dikkat çekici boyutlarla kendini göstermeye başladı. Küresel güçlerin mücadelesinde, konjonktür şaşırtmaya devam ediyor.

Rusya’nın ısrarlı ikazlarına rağmen, Finlandiya ve İsveç NATO yoluna girerken, NATO’nun savunma konsepti de değişim gösterdi. Kutuplaşmış Dünyada, soğuk savaş döneminin küresel güçlerinden olan ve Varşova Paktının kurucusu Rusya, 1991’deki değişiminin, yeniden yapılanmasının ardından gücünü korur görünürken, küresel bazda caydırıcı bir güç olarak, yerini korumak maksadıyla yaptığı hamlelerde, başarılı bir ivme çizer görünümdeydi. Özellikle Ortadoğu gelişmelerinde yaptığı hamlelerle, teknolojik olarak da askeri boyutta da ABD ile kıyaslanabilecek bir görünüm sergiliyordu. Ortadoğu’da gelişen güç dengelerinde İran ve Çin ile birliktelikle varlığını hissettiriyordu. Öyle ki çarlık döneminden bu yana önemli bir ideali olan, sıcak denizlere inme hamlesini de Suriye’de elde ettiği askeri üslerle yaptı. İkinci Dünya Savaşı sonrası keskin bir şekilde kutuplaşan küresel dengelerde, 14 Mayıs 1955’de sekiz ülkenin imzasıyla Varşova Paktıyla, namı diğer, Demir Perde ittifakını kurdu ve etkin olarak Temmuz 1991’e kadar devam ettirdi. Bu tarihten altı ay sonra dağılan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinden (SSCB) Rusya doğdu ve Rusya, SSCB’nin gücünü korur izlenimle, üzerindeki yüklerden kurtulmuş görünümü verirken, küresel güç dengelerindeki yerinden de taviz vermedi.

Küresel ısınmayla değişerek gelişen jeostratejik bölgelerde oluşan jeopolitikle, yeniden yapılanma gereksinimiyle, 1996’da Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ile birlikte Şanghay Beşlisini oluşturdu. Bu teşkilat, 2001’de Özbekistan’ın da katılımıyla, Şanghay İşbirliği Örgütü ismini aldı. Üye ülkeler arasında karşılıklı güven, iyi komşuluk ve dostluk ilişkilerinin güçlendirilmesi, bölgesel barış, güvenlik ve istikrarın korunması için ortak çaba sarf edilmesi, terörizm, köktencilik, ayrılıkçılık, örgütlü suçlar ve yasadışı göçle ortak mücadele edilmesi, ayrıca siyaset, ekonomi, bilim ve teknoloji, kültür ve eğitim, enerji, çevre konularında işbirliğinin geliştirilmesi maksadıyla kurulan örgüte Hindistan, Pakistan ve İran da katılınca örgüt yeniden dizaynla gözlemci olarak Afganistan, Moğolistan ve Belarus’u da bünyesine dahil etti. Türkiye de Haziran 2012’de, diyalog ortaklığı statüsüyle, örgüte katıldı.

Rusya, Kuzey Kore ile de stratejik ortaklık antlaşması imzalayarak, küresel dengelerde yeni bir pakt oluşumunun da önünü açtı.

Rusya gücünü korur görünürken, Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğine itiraz ve topraklarında hak talebiyle, 24 Şubat 2022’de, özel bir askeri operasyon diyerek, Ukrayna topraklarına girdi. Otoritelerin değerlendirmesiyle, çok kısa sürede Ukrayna’nın tamamen işgaliyle sonuçlanacağı öngörülen savaş, iki yılın ardından devamlılıkla, tüm beklentileri boşa çıkarmıştı ki Ukrayna yeni bir hamleyle, 06 Ağustos’ta, Rusya’nın Kursk bölgesine taarruz başlattı ve toprak kazanımı sağlamaya başladı. Ukrayna’nın bu hamlesinin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen, Rusya, bu taarruzu durdurup geri itemedi. Şimdi kafalar iyice karıştı. Rusya oldukça yeni olan ve SSCB’nin dağılması ardından kurulan bir ülke karşısında, gücünü etkin olarak gösteremez durumda. Sanki Rusya’ya bir şeyler oldu. Üstelik Kuzey Kore ve İran’dan yardım talepleri söylentisi de oldukça önemli boyutlarda medyada yer aldı.

Küresel dengelerde yeniden örgütlenerek kendine yer bulan ve gücünü koruduğu düşünülen Rusya’nın, Batı destekli Ukrayna tarafından durdurulmasının ve toprak kaybının şaşkınlığı yaşanıyor. Kuzeyde, Karadeniz ötesinde halen anlamlandıramadığımız bir şeyler oluyor. Batı karşısında tutunamadığı görünen Rusya’nın küresel dengelerdeki yerini korumak için neler yapabileceği merakla bekleniyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI