09.01.2021 01:15 | Güncelleme Tarihi: 09.01.2021 01:15
Yaklaşık 3 aydır dünya gündeminden düşmeyen Amerika Birleşik Devletleri yeni başkanını seçiyor.
ABD’deki seçimler, Türkiye’de ki seçimlerden çok farklı.
ABD’de tek turlu dar bölge seçim sistemi uygulanıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, günlerdir başkanlık seçimini kendisinin kazandığını iddia ediyor.
Ancak eyaletlerden gelen postalarda, büyük oranda Joe Biden’ın önde gittiği kesinlik kazanmıştı.
Fakat Trump ve destekçileri, Joe Biden’ın seçimden zaferle çıkmasını bir türlü kabullenemedi.
Ve ne yazık ki, bir grup Trump destekçileri, Kongreyi basarak, deyim yerindeyse ortalığı hallaç pamuğuna çevirdi.
Demokrasi ve özgürlüklerin ülkesi ABD’deki bu baskın, kabul edilemez.
Seçimlerden zaferle çıkan bir politikacıya yapılan hem büyük bir haksızlık, hem barbarlık.
Siyasette kural bellidir; seçimle gelen seçimle gider.
Trump’ın, hani derler ya şahsına münhasır tavırları, demokrasinin en iyi uygulandığı hatta dünyanın halen yürürlükte olan en eski yazılı anayasasına sahip süper güç Amerika’da yaşanılan bu talihsiz gösterileri kınıyorum.
Dünyanın Koronavirüsle mücadele ettiği son 1 yılda yaşananlar; ‘nefretin’ yerinin ‘sevgiye’, ‘kötülüğün’, ‘şiddetin’ yerinin ‘iyiliğe’ bırakılması gerektiğini bize öğretmiş olması gerekmektedir.
Şiddetle, vurdu-kırdıyla, agresiflikle hiçbir şeyin çözülemeyeceğini, birisinin Trump ve taraftarlarına (!) anlatması gerekiyor.
ABD’deki bu menfur olayı bir kez daha kınıyor ve bir kez daha hatırlatmak gereğini duyuyorum; “seçimle gelen seçimle gider.”
Bu kadar açık ve net.
13 gün sonra gerçekleşecek devir-teslim töreniyle resmen ABD’nin Başkanı Joe Biden’a, hayırlı olmasını diliyor, barışın ve huzurun tesis edileceği bir başkanlık döneminde görev yapmasını temenni ediyorum.