26.11.2018 14:11 | Güncelleme Tarihi: 20.12.2023 11:45
Gazette, bir süre önce başlattığı anketine, 14 ilçeye de yer vererek, kapsamlı bir hale dönüştürdü.
Siyasi partiler tarafından Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilen adaylarının, söylemlerine baktığımızda, ortak bir noktada buluşuyor:
“Adana, yıllarca kötü yönetildi. Bizimle birlikte hak ettiği yere kavuşacak.”
Adanalının temennisi de bu yönde.
Zaten yıllarca asıl olan Adana’nın olduğu düşünülseydi, şu anda çok daha farklı yerde olabilirdi.
Ama artık eskiye takılmak yerine, Adana’ya en iyi hangi belediye başkan adayının hizmet edeceğine bakmak gerekiyor.
30 Mart Yerel Seçimlerini, ülkemiz açısından önemli bir dönüm noktası olarak görüyorum.
Ve şuna inancım tam ki, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.”
Çünkü Meclis’te bulunan siyasi partilerin liderleri, aday seçimlerinde farklı bir yol denedi.
5 dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Aytaç Durak’a, ilk kez kapılarını kapattılar.
Şu bir gerçek ki, Aytaç Durak, hangi siyasi partiden gösterilirse gösterilsin, kemikleşmiş oyu mevcut.
Ancak Demokrat Parti’den aday gösterilen Aytaç Durak, seçimleri zorlayacaktır; ama kaderini değiştiremeyecektir.
Adana’da seçimler; AK Parti, CHP, MHP arasında başa baş geçeceğe benziyor.
Her ne kadar AK Parti’nin sıkıntılı bir seçim sürecinden geçeceği iddia edilse de, geçtiğimiz hafta, Serinevler Kapalı Spor Salonu’ndaki aday tanıtım toplantısında, öyle bir coşku vardı ki, AK Parti’nin seçimlerde başarılı olamayacağı tezini çürütür gibiydi.
Adanalının, MHP’nin adayı Hüseyin Sözlü’ye olan sempatisini de unutmamak gerekir.
Yıldıray Arıkan’ın, aday gösterilmesini beğenmeyen bazı CHP’lilerin el altından Hüseyin Sözlü ile ittifak kurmaya çalıştığı iddialarını da unutmamak gerekir.
CHP’nin adayı Yıldıray Arıkan’ın da Karaisalı, Pozantı köylerinde ve Çukurova ilçesinde durumunun iyi olduğunu da hatırlatmalıyım.
Gelelim Aytaç Durak’ın seçimlerdeki başarısına;
Aytaç Durak’ın belediye başkanlığı görev süresi benimle yaşıt.
Aytaç Durak’ın, 5 dönem belediye başkanı seçilmesinin temelinde ne var, buna bakmakta fayda var.
Durak, sevilse de, sevilmese de Adanalı seçmenin genlerini çözmüş durumda.
Aytaç Durak’a zengini de, fakiri de oy veriyor.
Neden oy veriyor?
Göçün acımasız bir sonucu olarak gettolaşan mahallere baktığımızda; yarısından çoğu Aytaç Durak’ı babası, ağabeyi, kardeşi olarak görüyor.
Çünkü Durak’ın, ekmek fabrikasını açmasıyla, ucuz ekmek yiyor.
O bölgelerde yaşayan insanlar, ucuz su kullanıyor.
Belediye otobüsleri sayesinde ucuz ulaşımdan faydalanıyor.
Eee, maddi durumu kötü olan 10 çocuklu bir aile, Aytaç Durak’a oy vermeyi vefa olarak görüyor.
Bu da Durak’ın seçimlerdeki başarısının temel nedenlerinden birkaçını oluşturuyor.
Peki, zengin insan neden oy veriyor?
Durak’ı sevmese dahi her şekilde belediyedeki işini yasal bir şekilde çözebileceğini düşünüyor.
Geçmişte birçok insanın arsalarının yanından imar geçmesi, o arsaların değerine değer katıyor.
Bu durumda vatandaşı mutlu ediyor.
GEÇMİŞİ GEÇMİŞTE BIRAKMALIYIZ
Türkiye’ye, en büyük zararı dokunanların başında; geçmişte yaşanan gettolaşmaya çözüm üretmeyip, oy hesabı yapan belediye başkanları olduğunu düşünüyorum.
Köyünden, yaşadığı kentinden herhangi bir nedenle gelen insanlara yönelik ciddi çalışmalar yapılmış olsaydı, Adana bugün bu durumda olmazdı.
Bunda sadece Aytaç Durak’ı suçlamamak gerekir.
Dönemin, söz sahibi herkesin elini taşın altına koyması gerekirdi.
Yazımın ilk satırlarında da yazdığım gibi, geçmişi geçmişte bırakıp, geçmişten ders alarak ileriye bakmalıyız.
30 Mart akşamı seçilecek yeni Belediye Başkanlarına büyük görevler düşüyor.
Umarım, kazanan Adana olur.
Gazette’nin, www.gazetegazette.com da hazırladığı ankete katılın, geleceğinize yön verin.