Filistin İsrail Gerilimi ve Hamas'ın Direnişi

İsrail’in Yalanlarını Tüm Dünya Biliyor - İNCİ GÜL AKÖL

05.05.2024 12:24 | Güncelleme Tarihi: 08.05.2024 11:01

Katil İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırıları, masum insanların ölümüne neden olmakta. Bu saldırıların amacı, Filistinlilerin topraklarından ve haklarından vazgeçmelerini sağlamak olduğunu hepimiz biliyoruz.

İsrail’in bu amacına karşı direnen Hamas, maalesef Batılı ülkelerce terör örgütü olarak görülse de bu saldırıların asıl sorumlusu İsrail devletidir.

Geçtiğimiz gün Batılı medyaya röportajında, “Hamas terör örgütüdür” diyen İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu esefle kınıyorum.

Herhalde İmamoğlu’nun tarih dersi kötüydü.

Kurtuluş Savaşı’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, bağımsızlığımız için gözlerini kırpmadan, can derdine düşmeden düşmana ve yedi düvelle büyük mücadele eden Kuvayi Milliye direnişini tarih kitaplarında okumamışa benziyor.

Hele ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkanı.

Üstelik önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde de aday olmayı hedefliyor.

Takdiri, son seçimde oy verenlere bırakıyorum.

Tekrar yazımın ana konusuna dönecek olursam; Hamas, Filistinlilerin haklarını savunan, işgal altındaki topraklarda direniş gösteren bir gruptur.

İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları karşısında, Hamas'ın tepkileri direniş olarak değerlendirilmeli. Bu direniş, işgal altındaki topraklarda yaşayan insanların haklarını savunma ve özgürlüklerine kavuşma mücadelesidir.

İsrail'in, Filistin halkına yönelik saldırıları masum insanların ölümüne neden olmakta. Bu saldırılar karşısında Hamas'ın direniş göstermesi, Filistin halkının haklarını savunma çabası olarak değerlendirilmeli. İsrail'in saldırılarını meşru gösterme çabaları ise kabul edilemez.

İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılar genellikle sivil yerleşim birimlerine yönelik olmakta. Okullar, hastaneler, evler ve iş yerleri, İsrail’in hedefleri arasında yer alıyor. Bu saldırılar sonucunda birçok masum insan zarar görmekte ve hayatını kaybetmekte. İsrail, bu saldırılarını gerçekleştirirken sivil halkı koruma amacı güttüğünü iddia etse de, gerçeklik bu iddiaları yalanlamakta. İsrail’in savaş stratejisi, sivil halkı kalkan olarak kullanmak ve uluslararası kamuoyunu etkilemeye çalışmaktır.

İsrail’in masum insanları koruma iddiasıyla gerçekleştirdiği saldırılar, uluslararası hukuka aykırıdır. Uluslararası hukuk, sivil halkın korunmasını ve savaş sırasında askeri hedeflere saldırılmasını öngören kurallara dayanmaktadır.

Ancak İsrail, bu kuralları çiğneyerek sivil yerleşim birimlerine saldırılar gerçekleştirmekte. Bu durum, hem uluslararası hukuku ihlal etmekte hem de masum insanların yaşamını tehlikeye atmakta.

İsrail'in uyguladığı abluka ve işgal politikası kabul edilemez. İsrail’in bu saldırıları, masum insanların yaşamını zorlaştırmakta ve Filistin topraklarında bir istikrarsızlık ortamı oluşturmakta. İsrail’in gerçek amacı, İsrail'i yok etmek ve Filistin topraklarında kendi hedefine ulaşmaktır.

İran’ın İsrail’e açtığı savaş ile İsrail’in Filistin ile ilgili emellerini de suya düşürecek. İsrail’in yüzyıllardır toprak sevdasını tüm dünya biliyor. Daha önce de olduğu gibi şimdi de İsrail, bu amacına ulaşamayacak.

İNGİLİZCE YAZILARI