19.08.2024 20:15 | Güncelleme Tarihi: 19.08.2024 20:15
Şüphesiz üniversiteler, toplumların akademik ve sosyal gelişiminde kilit bir role sahiptir.
Ve üniversiteler, bilimsel bilgi üretimi, eğitim ve araştırma gibi temel işlevlerini yerine getirirken, toplumun her düzeyine etki eden kültürel, ekonomik ve sosyal dinamikleri de şekillendirir.
Ancak üniversitelerin bu misyonunu gerçekleştirmesinde liderlik oldukça kritik bir öneme sahiptir.
Rektör, üniversitenin yönetiminden sorumlu olan en üst düzey kişidir ve dolayısıyla başarısız bir rektör, üniversitenin geleceği üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla geçtiğimiz Cuma günü Resmi Gazete’de yayınlanan atama kararlarında,
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel’in görevden alınarak yerine Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş atandı.
Prof. Dr. Beriş, geçtiğimiz gün Prof. Dr. Meryem Tuncel’den görevi devraldı.
Prof. Beriş’e yeni görevinde başarılar diliyorum.
Peki, Prof. Dr. Tuncel, neden bir dönem rektörlük yaptı?
Geçmiş rektörlere baktığımızda en az 2 dönem görev yaptıklarını görürsünüz.
ABD’de uzun bir süre yaşayıp akademik kariyeri başarılarla dolu Adanalı Meryem Tuncel’in bir dönem görev yapıp, çok da başarı sergileyememesinin en büyük nedeni gerek pandemi gerekse 6 Şubat depremlerinden ötürü orta düzeyde hasar alan Balcalı Hastanesi’ni bir türlü yeniden hizmete kazandırılmaması gibi görünüyor.
İlk göreve başladığı yıl, gerek medya gerek sivil toplum kuruluşları ile iyi bir iletişim kuran Meryem Tuncel, sonraki yıllarda bunu devam ettirememesi de başarısızlığının bir parçası oldu.
Yıllardır Çukurova Üniversitesi ne yazık ki bir türlü kente yüzünü çevirmedi.
Gazeteciliğe başladığım 23 yıl önce de her nedense aynı söylemlere şahit oldum bugün de tanıklık ediyorum.
Şu bir gerçek ki kenti kent yapan unsurlardan biri de üniversitelerdir.
Gerek kentler gerekse ülkeler içinse olmaz olmazdır.
Tuncel’in başarısızlığının temel nedenlerinden biri de, etkili liderlik becerilerinin eksikliğinin olmasıydı. Üniversite rektörleri, sadece akademik bir geçmişe sahip olmakla kalmamalı, güçlü liderlik vasıflarına da sahip olmalı.
Bir diğer önemli neden ise, Meryem Tuncel’in iç ve dış paydaşlarla sağlıklı bir iletişim kuramaması, bu da memnuniyetsizlik ve motivasyon kaybı gibi sorunlara yol açtığı ortada.
21. yüzyılda, üniversiteler giderek rekabetin arttığı bir ortamda faaliyet gösterirken, değişime ve yeniliğe açık olmak, üniversitenin sürdürülebilir başarısı için büyük önem taşımakta.
Ancak Meryem Tuncel, tam anlamıyla adapte olamadı. Bu da Çukurova Üniversitesi’ni ileriye taşımak yerine biraz daha geriye attı.
Daha geniş bir perspektiften bakıldığında, başarısız bir yönetim, toplumda yetişen bireylerin niteliklerini ve yetişme süreçlerini de sorgulatır. Eğitimdeki kalite düşüklüğü, bir ulusun geleceğini, dolayısıyla ekonomik ve sosyal gelişimini de riske atar.
Üniversitelerin liderliği konusunda titizlikle seçimler yapılmalı, rektörlerin iyi bir lider, vizyoner ve yenilikçi olmaları çok önemli.
Başarılı bir üniversite, başarılı bir rektörle başlar ve bu ilişki, uzun vadede eğitim kalitesinin ve toplumsal gelişimin temel taşını oluşturur.
Benim de mezunu olduğum Çukurova Üniversitesi’nin yeni Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in, başarılı çalışamalara, projelere imza atacağına, üniversiteyi ileriye taşırken, Adana’ya da büyük katkısının olacağını düşünenlerdenim.
Tekrar Adana’mıza hayırlı uğurlu olsun!