Türkiye, tarih boyunca birçok meseleyle karşı karşıya kalmış ve bu meselelerin üstesinden gelmek için gereken başarıyı ortaya koymuştur.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu günden itibaren bugüne kadar her türlü sinsilik ve toprak bütünlüğünün yok edilmesiyle ilgili birçok zorlukla baş etmeyi başarmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Büyük Önderimiz Atatürk başta olmak üzere tüm Başbakan, Cumhurbaşkanlarımıza, muhalefet parti yöneticilerine, mehmetçiğimize, şehitlerimize, rahmetli olan devlet büyüklerimize ve hayatta olanlara sağlık afiyet diliyorum.
Bir ülkeyi yönetmek, milyonlarca insanın vebalini omuzlarında yük gibi taşımanın ne de zor olduğunu bir düşünün.
Bugün “Terörsüz Türkiye” şiarıyla yola çıkan dünya lideri Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Türkiye’nin bekası için elini hiç düşünmeden taşın altına koyan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, MİT Başkanlığı döneminde büyük bir özveri ile büyük bir istihbarat ağı kuran Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a, ha keza MİT Başkanlığı görevini başarıyla yürüten İbrahim Kalın’a ve yine bu uğurda çalışan, emek veren tüm kahramanlarımıza sonsuz teşekkür ediyoruz.
Allah ayaklarına taş değdirmesin.
Yine elini taşın altına koyan ve müzakereleri başarıya götüren DEM Parti yöneticilerine de teşekkür etmek gerekir.
Ve en önemlisi de Diyarbakır Anneleri… PKK’nın, henüz çocukluğunu yaşayacak olan körpelerini ellerinden aldığı annelerin, yıllardır süregelen feryatları da böylelikle son buldu.
Peki PKK Örgütü Kimlerden Oluşuyordu? PKK’nın Tarihçesi ve Etkileri
PKK (Partiya Karkerên Kurdistane) terör örgütünün varlığı, Türkiye’nin uzun yıllar sosyo-politik yapısını derinden etkiledi.
“Peki, PKK’yı kim kurdu, tarihçesi nedir” gibi sorulara göz atalım.
PKK, 1978 yılında Abdullah Öcalan tarafından kurulan ve 1984 yılı itibarıyla silahlı eylemlere başlayan bir örgüttü. Kısa sürede Türkiye’nin Güneydoğu bölgesinde aktif hale gelerek, terör eylemleri gerçekleştiriyordu. Bu süreçte, binlerce mehmetçik ve insan hayatını kaybetmiş, çok sayıda insan da yerinden edilmişti. PKK’nın varlığı, Türkiye’nin hem ulusal hem de uluslararası düzeyde güçlükler yaşamasına neden olmasının yanı sıra, ne yazık ki toplumsal huzursuzluk ve kutuplaşma gibi sorunlara zemin hazırladı.
Sadece Türkiye’nin güneydoğunda değil, Irak’ın kuzeyinde, Suriye’nin kuzeydoğusunda silahlı eylemlerini sürdürüyordu.
PKK’nın Kendini Fesh Etmesi
PKK’nın kendini feshetmesi, Türkiye’nin pek çok sorununun üstesinden gelmesine yardımcı olabilecek önemli bir gelişme. Özellikle barış süreci, toplumsal uzlaşma ve milli birlik açısından bu durum büyük bir fırsat sunuyor. PKK’nın terör eylemlerini sonlandırması, huzur ortamının tesis edilmesine olanak tanıyacak ve bölgedeki insanlarda kaygı yerine umut yaratacak.