Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İl Kongresi için Adana’ya gelmesinden önce, CHP’li Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı ile gerçekleştirdiği görüşme, Türkiye’nin siyaset gündeminde önemli bir tartışma yarattı.
Bu görüşme, sadece yerel siyaseti değil, aynı zamanda muhalefet ve iktidar ilişkileri açısından da dikkat çekiciydi.
Bir ülkenin Cumhurbaşkanının hangi partili olursa olsun, belediye başkanlarıyla görüşmesine kimsenin diyeceği tek bir söz dahi söyleyemez.
Fakat iki gündür ortalığın velveleye verilmesi biraz garip.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin TBMM Grubunda yaptığı konuşmada, AK Parti içersinde bir anlaşmazlık olduğunu iddia ederek, ortalığı iyice kızıştırmaya çalışmasında bir kaç neden olduğunu söylemekte yarar var.
* Özgür Özel, Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı’dan, AK Parti’ye geçme sinyali mi aldı?
* Ali Demirçalı ile başlayıp diğer CHP’li belediye başkanların da geçebileceği endişesini mi yaşadı?
* Böyle bir durumda Genel Başkanlığı sürecinin sıkıntıya gireceğini mi düşünüyor? Malum Kurultayda Adana cephesinin tavrı netti.
* Velevki Ali Demirçalı AK Parti’ye geçerse, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın nasıl bir strateji izleyeceğini kestiremiyor olabilir mi?
Cevap aranan daha birçok soru var.
Özgür Özel, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ile Adana Milletvekili Sunay Karamık’ın arasının kötü olduğunu hatta Sunay Karamık’ın Ömer Çelik’ten korktuğunu, bu nedenle de arkasından iş çevirdiğini iddia ediyor.
Öyle bir tepki gösterdi ki, sanki mahallede iki küs komşudan bahseder gibiydi…
Halbuki Özgür Özel’e şunu da sormak gerekir;
“Yüreğir’de CHP’nin 3’e bölündüğü, Zeydan Karalar ve Orhan Sümer’cilerin ayrı, İlçe Başkanının ayrı ve her iki tarafta yer almak istemeyenleri de düşünürsek, CHP’nin olağanüstü kurultay halinde yine Adana ile sorun yaşayacağınızı mı düşünüyorsunuz?
Cumhurbaşkanı ile Belediye Başkanının Görüşmesi: CHP İçindeki İhtilafları Alevlendiren Bir Adım mı?
Cumhurbaşkanı ile bir belediye başkanının görüşmesi, özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içindeki hizipler ve çekişmeler açısından önemli bir olay olarak değerlendirilebilir.
Bu tür görüşmeler, genellikle politika alanında dikkat çekici sonuçlar doğurabilir. Eğer görüşmenin içeriği ve sonucu, partinin içindeki çatışmalara dair yeni gelişmelere zemin hazırlıyorsa, bu durum elbette ki CHP'nin birliğini ve bütünlüğünü zayıflatabilir. Özellikle CHP gibi köklü bir parti içinde farklı eğilimlere sahip grupların varlığı düşünüldüğünde, böyle bir görüşmenin etkileri daha da belirginleşir.
Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı ile belediye başkanının ilişkisi, yerel yönetimlerin merkezi yönetim üzerindeki etkisi ve parti içindeki güç dengeleri açısından da önemli olabilir. Bu tür bir görüşmenin sonuçları, sadece partinin iç dinamikleri değil, aynı zamanda genel siyasi iklim açısından da dikkate alınması gereken bir durumdur.
Ali Demirçalı'nın Erdoğan ile görüşmesi, CHP içinde farklı fraksiyonlar arasında gerilim yarattığına da değinmek gerekir. Özellikle Kemalist ve daha sol eğilimli üyeler, bu ilişkiyi eleştirebilir. Bu durum, partinin içindeki iktidar mücadelelerini kızıştırabilir ve bazı üyelerin partiden uzaklaşmasına neden olabilir. Ya da CHP içerisinde bir süredir yaşanan kırılmanın alevini daha da artırabilir.
Aslında Özgür Özel, bu görüşmeyi CHP’nin lehine kullanabilirdi. CHP için stratejik işbirlikleri ve diyalog fırsatları yaratabilirdi. Bu, CHP’nin belirli konularda daha etkili bir muhalefet yürütmesine olanak sağlayabilirdi. Fakat CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kapıların kapatılması için ilk çıkışını yaptı.
Özgür Özel de şunun farkında; AK Parti bir kitle partisi, geçmişte farklı siyasi görüşten, buna rağmen fikir ayrılığı olmadan neredeyse 25 yıldır iktidarda olan bir parti.
Yani hangi görüşten olursanız olun, AK Parti’ye, Recep Tayyip Erdoğan’a gönül verdiğiniz anda o dakikadan itibaren o parti tarafından da benimseneceğiniz ve benimseyeceğiniz bir parti; AK Parti.
Sayın Özel’in bu görüşmeyi manipüle edip sert tepki vermesi de bu nedenle doğal karşılanabilir.
DİP NOT: Ali Demirçalı, 2011-2015 yılları arasında CHP Adana Milletvekilliği yaptı.