HABER- FOTO : MEHMET AKİF ORTAÇ
İşte Söylemez ile gerçekleştirdiğimiz o keyifli röportaj;
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Adnan Söylemez kimdir?
Ben, Adnan Söylemez. Şehit Hilmi Bardakçı Ortaokulunda Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmeniyim. Yaklaşık 13 yıldır Milli Eğitim Bünyesinde görev yapmaktayım.
Kitap okumanın öneminden bahsedebilir misiniz?
Çocukluğumuzdan beri duyduğumuz tekerlemelerle, ninnilerle, bilmecelerle, sayışmalarla ve bunların kitap formuna geçmesiyle, kelime haznemizi genişlettiğimiz, bilişsel ve duygusal yönümüzün gelişimine katkı sağladığımız, bununla beraber kendimizi ifade etme becerilerimizin geliştiği, insanları daha iyi anlayabildiğimiz, iletişim becerilerimizin artmasını sağlayan hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru olarak ifade edebiliriz.
Kitap bizim içindeki karakterlerle özdeşleşmemizi sağlıyor. Bununla birlikte depresyon üzerinde de önemli etkileri var. Hayattaki sıkıntılardan ve problemlerden uzaklaşmamıza yardımcı oluyor. Böylece olumlu manada katkı sağladığını söyleyebiliriz.
Sınava hazırlanan LGS öğrencileri veya TYT-AYT öğrencilerine bakıldığında kitap okuyan öğrencilerin soruların daha rahat çözdükleri ve soruları anlama ve çıkarım yapma noktasında daha başarılı olduğu görülmektedir. Bu sadece Türkçe sınavları için değil tabi ki, Matematik ve Fen sınavları içinde geçerlidir.
Ülkemizde kitap okuma oranları düşük bunu neye bağlıyorsunuz?
Rol model bu noktada çok önemlidir. Anne ve babalar olarak bizler kitap okumalıyız ki çocuklar da bizleri kendilerine örnek almalıdır. Evin içerisinde televizyon oranlarının yüksek olduğu bir ülkeyiz. Bu televizyon izleme yerini de telefonların aldığını görmekteyiz. Bu teknolojik aletlere harcadığımız zamanı azaltıp kitap okumaya vakit ayırmalıyız.
Kitap okumada nelere dikkat etmeliyiz?
Kitap okuma saatleri belirlenmelidir. Tüm aile bireyleriyle haftanın bir gününü bir saatini kitap okuma saati olarak belirleyebilir veya aynı kitapları okuyarak kitap kritiği yapabilirler. Bununla birlikte, okuduğumuz kitaplardan kesitler sunabilir, soru sorabilir, hangi karakterler bizde ne iz bıraktı bundan bahsedebilirler. Böylece aile içi güzel bir sohbet ortamı oluştuğu görülecektir.
Kitap okuma alışkanlığı nasıl kazanılır?
Kitap seçimi alışkanlık kazanmada en önemli aşamadır. Kişinin gelişim düzeyini, bilişsel seviyesine, duygu seviyesine uygun kitaplarla tanıştırmak lazımdır. Şayet bilişsel seviyesinin üstünde olursa, anlamlandıramayacak, kitabı anlamakta zorlanacak, bunun üstesinden gelemeyeceğini düşünecek böylece kitabı bırakıp daha kolay olan teknolojik aletlere yönelecekteler. Bu açıdan kitabın doğru seçilmesi alışkanlık kazanmada en önemli ayağını oluşturuyor. Yaşlara uygun ve sayfa sayısının az olduğu kitaplar tercih edilmelidir. Kültürel değerlere uygun kitaplar tercih edilmelidir. İçerik ve temanın da buna uygun olmasına dikkat edilmesi gerekir. Bununla birlikte ilgimizi çeken kitaplardan başlamayız. Bu kitap okuma alışkanlığımızı geliştirecektir. Kitabı seven kişi bir daha kitabı bırakmaz.
Hiç kitap okumamış olan biri kitap okuma alışkanlığı kazanabilir mi?
Tabi ki kazanabilir. Kitap gerçekten bir hayal dünyasıdır. Bu kitaplar; yeni sokaklar, yeni caddeler, yeni insanlar, geçmişi, günümüzü ve geleceği tahayyül etme imkânı sağlıyor bizlere. Kitap okumakta zorlanan kimseler, genelde kitabın kalınlığında göz korkutuyor olabilir. Onlara tavsiyem, ilgilerinin çektiği ve sayfa sayısının az olduğu kitapları tercih ederlerse bu problemin çözüldüğünü göreceklerdir.
